REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Dürülme ifadesini içeren 23 kelime bulundu...

harem-i şerif

  • Kâfir ve müşriklerin girmesi yasak olan ve canlı mahlukun öldürülmesi men'edilen Mukaddes Kâbe ve civârı.

idame / idâme / ادامه

  • Devam ettirme, sürdürme. (Arapça)
  • İdâme edilmek: Sürdürülmek, devam edilmek. (Arapça)

idame-i nimet

  • Nimetin, ihsan ve lütfun devamı, sürdürülmesi.

ıdhak

  • Güldürmek. Güldürülmek.

intıva

  • Dürülmek ve cem' olmak. Bükülmek ve katlanıp sarılmak.

isbah

  • (Sebh. den) Yüzdürme, suda yüzdürülme.

istıksas

  • (Kısas. dan) Kısas isteme. Bir katilin şeriatça öldürülmesini isteme.

itfa-yi harik

  • Yangının söndürülmesi.

katl-i am / katl-i âm

  • Bir yerde çoklarının öldürülmesi. Herkesi kılıçtan geçirme. Toptan imha.

katliam / katliâm

  • Bir yerde bir anda çok kimsenin öldürülmesi.

linç

  • Halk tarafından öldürülme. Halkın bir suçluyu tutup derhal öldürmesi.

maktül / مقتول

  • Öldürülen. (Arapça)
  • Maktül olmak: Öldürülmek. (Arapça)

mescid-i kıbleteyn

  • Peygamber efendimiz Medîne-i münevverede öğle veya ikindi namazında iken kıblenin Kudüs'ten Kâbe'ye döndürülmesi emrinin geldiği mescid.

mevt-i ahmer

  • Kızıl ölüm. Kanlı ölüm. Öldürülmek.
  • Tas: Nefse karşı koymak.

müstehlik evliya / müstehlik evliyâ

  • Nihâyete erdikten, maksada kavuştuktan sonra sebepler âlemine indirilmeyen, geri döndürülmeyen evliyâ. Kalbi hep Allahü teâlâya dönük olup, O'ndan başkası ile meşgul olmayan zâtlar.

mute harbi

  • Mute, Şam'a bağlı, Kudüs'e iki konak mesafede bir yerdi. Mute harbi müslümanlarla Rumlar arasında vuku bulan muharebelerin başlangıcıdır. Sebebi de Peygamber'in elçisinin öldürülmesidir. Resul-ü Ekrem Busrâ emiri Şürahbil bin Amr'e, ashâbından Hâris bin Umeyr ile bir mektub göndererek İslâma dâvet e

rec'

  • Geri döndürmek.
  • Döndürülmek.
  • Yağmur.
  • Menfaat, fayda.
  • Rücu' etmek veya ettirmek.

recm / رجم

  • Taşlama, taşa tutma. (Arapça)
  • Recm edilmek: Taşlanarak öldürülmek. (Arapça)

şehid-i ahiret / şehîd-i âhiret

  • Bir kimsenin Allah için olan cihâdın hazırlığı esnâsında tâlimlerde veya zulüm ile öldürülmesi veya cihâdda ve eşkıyâ, âsî, yol kesici, gece hırsızla vuruşmada yaralanarak hemen ölmeyip bir namaz vakti çıkıncaya kadar yaşayan veya başka yere götürülü p, orada ölen. Âhiret şehîdi.

tayy-i mekan / tayy-i mekân

  • Mekânı, mesâfeyi katetme, geçme, mesâfelerin dürülmesi. Allahü teâlânın izniyle az zamanda çok uzak yerlere gitme.

tayy-i zeman / tayy-i zemân

  • Zamânın dürülmesi. Allahü teâlânın izniyle uzun zamanda yapılacak bir işi çok az zamanda yapma.

tefkir

  • Düşündürme veya düşündürülme.
  • Endişe etmek.

zevy

  • (Zevey) Döndürmek. Cem etmek, dürülmek. Tutmak.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın