Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Duygusu
ifadesini içeren
94
kelime bulundu...
aglef
Sünnetsiz.
Sandıkta kapalı.
Mc: Katılaşmış, duygusuz kalb.
ataraksiya
yun. Tesirlere (etkilere) karşılık göstermeme, durgunluk hâli.
(Fels.) Ruhun sükunete ulaşması, arzu ve ihtiraslardan uzak kalma. Eski çağ felsefesi, hayatın gayesi, saadet olarak duygusuzluk halini gösteriyordu. İnsan arzuları sonsuz, düşmanları sonsuzdur, (mikroptan kuyruklu yıldız
basar
(Çoğulu: Ebsâr) Görme duygusu.
Kalble hissetme. Kalb gözü.
Gözün görmesi.
İdrak. Fikir.
İlm-i Kelâm'da: Kendi şânına lâyık bir vecih ile Cenab-ı Hakk'ın "görme sıfatı"dır. Kâinatta hiçbir şey O'nun görmesinden hâriçte kalamaz.
bihiss / bîhiss / بى حس
Hissiz, duygusuz.
(Farsça - Arapça)
daiye / dâiye
İnsanı bir şeye candan bağlamağa sürükleyen iç duygusu.
Mücib ve sebep.
Bâis olan husus, vakit ve zamanın bir hâleti.
Arzu, hırs.
Dava.
Bahane.
dil
t. Lisan, zeban.
Ağızdaki tat alma duygusu ve konuşma uzvu.
İnsanların konuştukları lehçelerin her birisi. Lügat.
Muhtelif âlât ve edevâtın uzunca ve yassı, ekseriya oynak kısımları.
Coğ: Denizin içine uzanmış üstü düz mumluk, uzunca kara parçası.
Mc:
dil-mürde
Duygusuz, kalbi ölmüş.
(Farsça)
din u diyanet / dîn u diyânet
Din dindarlık, din ve din duygusu.
edeb / ادب
Terbiye.
(Arapça)
Utanma duygusu.
(Arapça)
Edebiyat.
(Arapça)
efsürde / افسرده
Donuk.
(Farsça)
Üzgün, moral çöküntüsü içinde.
(Farsça)
Duygusuz.
(Farsça)
efsürde-gan / efsürde-gân
(Tekili: Efsürde) Duygusuz, gayretsiz adamlar.
ehl-i gayret ve hamiyet
Din, aile, millet, vatan gibi değerleri koruma duygusu ve gayretinde olanlar.
emanet-i kübra / emanet-i kübrâ
Benlik duygusu; büyük emanet; başka varlıkların yüklenmekten çekindiği ve insanın yüklendiği İlâhî görevler, yükümlülükler.
gayret
Çaba, çalışma arzusu, kıskanma duygusu.
gurur / gurûr
Kendini beğenme duygusu, böbürlenme.
hamiyet
Din ve vatan gibi kutsal değerleri ve kendi yakınlarını koruma duygusu ve gayreti.
Din ve millet gibi önemli değerleri koruma ve bunlara hizmet etme duygusu.
hamiyet-i aliye / hamiyet-i âliye
Din, millet gibi mukaddes değerleri en üst düzeyde koruma duygusu ve gayreti; millî onur ve haysiyet.
hamiyet-i diniye-i milli / hamiyet-i diniye-i millî
Dinî ve millî esasların harekete geçirdiği hamiyet ve gayret duygusu.
hamiyetçilik
Din gibi mukaddes değerleri ve kendi vatan, aile ve yakınlarını koruma duygusu ve gayreti içinde oluş.
hamiyetli
Din gibi mukaddes değerleri ve kendi aile ve yakınlarını koruma duygusu ve gayreti olan.
hamiyetsizlik
Hamiyetsiz olma, mukaddes değerleri koruma duygusu ve gayreti içinde olmama.
hamiyyet
Din gibi mukaddes değerleri ve aile ve vatanı koruma duygusu ve gayreti.
hassase / hassâse
Hissetme duygusu.
hasse-i hayal
Hayal duygusu.
hasse-i sem' / hâsse-i sem'
İşitme kuvveti, duyma duygusu.
hasse-i şemm / hâsse-i şemm
Koklama duygusu.
haya / hayâ
Utanma duygusu.
heykel
Taş, tunç, kil ve alçı gibi maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğurulup, pişirilerek yapılan insan, hayvan vs. şekli.
Büyük bina, anıt, büyük ve yüksek yapı, âbide.
Mc: Soğuk ve duygusuz kimse.
Güzel ve yakışıklı kişi.
hilm
Yumuşaklık, insanın tabiatında olan yumuşaklık duygusu.
hilm ü haya / hilm ü hayâ
Yumuşaklık ve utanma duygusu.
hiss-i adalet
Adalet hissi, duygusu.
hiss-i diyanet
Din duygusu.
hiss-i fedakari / hiss-i fedakârî
Fedakârlık duygusu.
hiss-i gurur
Gurur duygusu.
hiss-i hakiki-i terakki / hiss-i hakikî-i terakki
Gerçek ilerleme duygusu.
hiss-i havf
Korku damarı, duygusu.
hiss-i hürriyet
Hürriyet hissi, özgürlük duygusu.
hiss-i inkar / hiss-i inkâr
İnkâr duygusu.
hiss-i kable'l-vuku
Bir şeyi olmadan önce hissetme duygusu.
hiss-i kablelvuku
Birşeyi olmadan önce hissetme duygusu.
hiss-i kablelvukū' / حِسِّ قَبْلَ الْوُقُوعْ
Meydana gelmeden önce hissetme duygusu.
hiss-i muhabbet
Sevgi hissi, duygusu.
hiss-i şefkat
Şefkat duygusu.
hiss-i şükran ve memnuniyet
Teşekkür etme ve memnuniyet hissi, duygusu.
hiss-i taklidi / hiss-i taklidî
Taklit hissi, duygusu.
hiss-i taraftarlık
Taraftarlık duygusu.
hiss-i tenkit
Tenkit, eleştirme duygusu.
humret
Utanma duygusundan dolayı yanaklarda oluşan kızarıklık; utanma.
huşu' / huşû' / حُشُوعْ
Allah'ın huzurunda olduğunu bilerek huzur, sükûnet ve edeb duygusu içinde olmak.
ibtal-i hiss
Duygusunu battal etmek ve uyuşturmak.
iffet
İnsan rûhundaki yapıcı kuvvetin, yâni şehvetin iyiye kullanılmasından ortaya çıkan huy. Nefsi kötü isteklerinden men etmek. Âr, nâmus, hayâ duygusu.
intikam-ı şahsi / intikam-ı şahsî
Şahsî intikam düşüncesi veya duygusu.
kablelvuku
Birşeyi olmadan önce hissetme duygusu.
kalb-i muhammedi / kalb-i muhammedî
Hz. Peygamberin mânevî kalp duygusu.
kasi / kasî
(Kasiye) Duygusuz. Katı, hissiz, taş gibi katı.
kuva-ı selase / kuva-ı selâse
Üç kuvve; akıl, gazap ve şehvet duygusu.
kuvve-i akliye / قُوَّۀِ عَقْلِيَه
Akıl gücü, duygusu.
Akıl duygusu.
kuvve-i basıra / kuvve-i bâsıra
Görme duygusu, görme kuvveti.
(Farsça)
kuvve-i gadabiye / قُوَّۀِ غَضَبِيَه
Öfke gücü, duygusu.
Zararları defetme duygusu.
kuvve-i hafıza-i insaniye / kuvve-i hâfıza-i insaniye
İnsandaki hafıza duygusu, bellek.
kuvve-i imaniye
İman gücü; iman duygusu.
kuvve-i lamise / kuvve-i lâmise
Dokunma ve hissetme duygusu. Sertliği ve yumuşaklığı anlama duygusu.
kuvve-i müfekkire
Düşünme duygusu.
kuvve-i müvellide
Üreme duygusu.
kuvve-i şamme / kuvve-i şâmme
Koku alma, koklama duygusu. Burun.
kuvve-i şeheviye / قُوَّۀِ شَهَوِيَه
Arzulama duygusu.
kuvve-i şeheviye ve gazabiye
Şehvet ve gazap duygusu.
kuvve-i vahime / kuvve-i vâhime
Vehim ve hayâl duygusu. Kuruntu hâssesi.
kuvve-i zaika / kuvve-i zâika
Dildeki tad alma duygusu.
lamise / lâmise
Dokunma hissi, duygusu. El ile olan his. Bir şeyin cesâmetini anlama duygusu.
latife
Hoş söz. Şaka. Mizah. Söz ile iltifat. İnsanın çok ince ve hassas olup kalbe bağlı bir duygusu. (Mukabili ciddiyettir)
latife-i müdrike / lâtife-i müdrike
İdrâk etme duygusu, anlama ve kavrama hassesi.
lems
Dokunmak, el ile tutmak, ellemek, yapışmak.
Beş duygudan biri, dokunma duygusu.
mihaniki kıraet / mihanikî kıraet
Kelimeleri, terkibleri doğru telâffuz etmekle beraber ezber dersi dinletiyormuş gibi çabuk çabuk okumaktır. Böyle okuyuş dinleyene bir şey anlatmaz. Ancak okuyanın mevzuu kavramış olduğunu anlatır. Öyle kıraet bir makinanın duygusuz işlemesine benzetilir.
mihanikiyyet
yun. (Mihanik. den) Makine sanayiini ihate eden fen ve ilimler. Makine gibi cansız şeyler.
Cansız ve duygusuz fakat ahenkli hareket ve hareket kabiliyeti.
minnettarlık
Şükran duygusu.
muhayyile
Hayal gücü, hayal duygusu.
mürdedil
Gönlü ölmüş, katı yürekli, ham, hissiz, duygusuz insan.
nefs
Can, kendi, istek duygusu, nefis.
samia
Duyma, işitme duygusu, işitme kuvveti.
şamm
(şemm. den) Koklayan, koku alan.
Koklama duygusu. Burun.
şamme / şâmme
Koku alma duygusu.
şecaat / şecâat
Yiğitlik, öfke duygusunun normal derecesi.
seciye-i hamiyet
Din, vatan, aile gibi değerleri koruma duygusu, karakteri, tabiatı.
şefkat-ı fıtriye
Yaratılıştan var olan şefkat duygusu.
şefkat-i rahimane / şefkat-i rahîmâne
Çok mükemmel bir şefkat ve merhamet duygusu.
şiddet-i hamiyet-i islamiye / şiddet-i hamiyet-i islâmiye
İslâmî fedakârlık duygusunun güçlü olması.
şiddet-i şefkat ve rikkat
Çok güçlü şefkat ve acıma duygusu.
sırr-ı insani / sırr-ı insanî
İnsanın mânevî duygusu.
sulbiyet
Katılık, sertlik. Taş gibi olmak.
Cisimlerin katı hâli.
Mc: Duygusuzluk.
te'min / te'mîn
Korkusunu giderme, güvenlik duygusu verme.
Sağlamlaştırma. Kesin bir hale koyma. Sağlama.
vahşi
Medeni olmayan. İnsanlardan kaçan. Alışık ve ehlî olmayan.
Merhametsiz, duygusuz.
Ürkek, korkak.
vicdan / vicdân / وجدان
İyi ile kötüyü ayırt edip değerlendirme duygusu.
(Arapça)
zaika / zâika
Tad alma duygusu, dil.
Tadma duygusu.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
ahval-i ruhiye
evla
یأس
istiğrak
bitaraf
bendeniz
nevi
feva
tervic
Vinc
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Duygusu
Güreş
kekeme
kutsal
Aletler
Ibya
Deva
îlân
Bozma
Güzel bakış