LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Don kelimesini içeren 95 kelime bulundu...

avd

  • Dönme, geri gelme. Aleyhine veya lehine dönme.

avdet

  • Dönüş, geri gelme, dönme. Rücu'.

ayib

  • Dönüp çekilen. Geri dönen. Tövbe eden.

bahriye

  • Donanma ile ilgili işler. Devletin donanma ve deniz askerleri.

bila-udul / bilâ-udul

  • Dönmeden, sapmadan. Udul etmeden.

bilmünavebe / bilmünâvebe / بالمناوبه

  • Dönüşümlü. (Arapça)

çark

  • Dönen, felek, talih.

cemd

  • Donmak.

cevle

  • Dönmek.

cihazatça

  • Donanımca.

cümud / cümûd / جمود

  • Donukluk. (Arapça)

cümudiye / cümûdiye / جُمُودِيَه

  • Donukluk.

cümudiyet / cümûdiyet

  • Donukluk; sönüklük.
  • Donukluk, katılık.

cümus / cümûs

  • Donmak.

deveran / deverân / دوران / دَوَرَانْ

  • Dönüş, dolaşmak. Tedavül. Yerinde durmamak. Devretmek.
  • Dönüş.
  • Dönme, dolaşım.
  • Dönme, dolaşma, dolaşım. (Arapça)
  • Deverân etmek: Dönmek, dolanmak. (Arapça)
  • Dönüp dolanma.

deveran etme

  • Dönme, dolaşma.

deveran etmek

  • Dönmek.

devir

  • Dönüp dolaşıp başlangıç noktasına gelme.
  • Dönme, dolaşma, aktarma.

devran

  • Dönüp dolaşma.

devre / دوره

  • Dönem.
  • Dönem. (Arapça)

devretme

  • Dönme.

devriye

  • Dönen, dolaşan.

ebred / ابرد

  • Dondurucu soğuk, çok soğuk. (Arapça)

emhak

  • Donuk beyaz.

enise

  • Donmuş, pekişmiş şey. (Farsça)

esasat-ı teçhiziye

  • Donanım unsurları ve kuralları.

fey'

  • Dönmek. Muhârebe bittikten sonra, kâfirlerden zorla veya harp yapılmadan sulh yoluyla alınan mal.

füsürde / فسرده

  • Donmuş, sertleşmiş. Müncemid. (Farsça)
  • Donuk, solgun. (Farsça)

genc-i mücehhez

  • Donatılmış iki genç.

gerdan / gerdân / گردان

  • Dönen, dönücü. Çeviren. (Farsça)
  • Dönen. (Farsça)

gerdiş / گردش

  • Dönme, dönüş. Çevrilme, dolaşma. (Farsça)
  • Dönüş. (Farsça)

hane-i devvar

  • Dönen ev.

hulf

  • Dönme, aykırılık.

icmad

  • Dondurma, câmidleştirme.

ifrağ

  • Dönüştürme.

incimad

  • Donma.
  • Donma. Buzlanma. Sertleşme.
  • Donma, katılaşma.

incimad etmek

  • Donmak.

inkılap edecek / inkılâp edecek

  • Dönüşecek.

inkılap eden / inkılâp eden

  • Dönüşen.

inkılap etme / inkılâp etme

  • Dönüşme.

inkılap etmek / inkılâp etmek

  • Dönüşmek.

irca etme / ircâ etme

  • Döndürme, ilgili yere yöneltme.

irca'

  • Döndürme.
  • Döndürme, geri çevirme.

istidari / istidarî

  • Dönerek ve bir daire meydana getirecek olan.

kalb eden

  • Dönüştüren; değiştiren.

kalb ettirmek

  • Dönüştürmek.

kalbetme

  • Dönüştürme.

kalbolma

  • Dönüşme.

maad / maâd

  • Dönüş, varış yeri, âhiret.

meab

  • Dönülecek yer. Sığınılacak yer. Melce'.

mead / meâd

  • Dönülecek yer; ölümden sonraki yaratılış, haşir.

mevlevivari / mevlevîvârî

  • Dönerek zikreden mevleviler gibi.

meyelan-ı incimad / meyelân-ı incimad

  • Donma meyli, kabiliyeti.

mücehhez / مجهز / مُجَهَّزْ

  • Donanmış. (Arapça)
  • Donatılan.

mücehhez etmek

  • Donatmak.

mücemmed

  • Dondurulmuş.

münavebeten / münâvebeten / مناوبة

  • Dönüşümlü olaram. (Arapça)

müncemid / منجمد / مُنْجَمِدْ

  • Donmuş.
  • Donmuş, katılaşmış.
  • Donuk. (Arapça)
  • Donuk.

müncemid heves / مُنَْجَمِّدْ هَوَسْ

  • Donmuş heves, arzu.

münhasır / منحصر

  • Dönük, ait, yönelik. (Arapça)

munkalib

  • Dönüşmüş, değişmiş.

münkalib

  • Dönüşen, değişen.

mütekallib

  • Dönen, değişen. Başka şekil olan.

mütenavib / متناوب

  • Dönüşümlü. (Arapça)

müteveccih / متوجه

  • Dönük, yönelik. (Arapça)

nahis

  • Dönmekten dolayı genişlemiş olan makara deliği.

namus-u tahavvül ve tekamül / namus-u tahavvül ve tekâmül

  • Dönüşüm ve mükemmelleşme kanunu, yasası.

nekabet / nekâbet

  • Dönme, vazgeçme, cayma.

neverd

  • Dönen, gezen, dolaşan. (Farsça)

nükul / nükûl

  • Dönme, cayma, vazgeçme; bir malı satın aldıktan sonra vazgeçerek satıcıya geri verme.

perde-i cümud

  • Donuk, katı perde.

reca

  • Dönüş.

rücu / rücû

  • Dönme, dönüş.

rücu etmek

  • Dönmek.

tahvil

  • Dönüşme, dönüştürme.

tecemmüd

  • Donma.
  • Donma. Sertleşme. Katılaşma.
  • Donma, katılaşma.

techiz

  • Donatma, hazırlama.
  • Donatma, cihazlandırma.

teçhiz

  • Donatma.

techiz / techîz / تجهيز

  • Donatım. (Arapça)
  • Techîz edilmek: Donatılmak. (Arapça)
  • Techîz etmek: Donatmak. (Arapça)

teçhiz etmek

  • Donatmak, cihazları takmak.

techizat / techîzât / تجهيزات

  • Donanım.
  • Donatım. (Arapça)

tecmid

  • Dondurma, dondurulma.

tedehdüh

  • Dönmek.

tedvir / tedvîr

  • Döndürme, yönetme.

tegayyür

  • Dönüşüm, değişim.

tehavvül

  • Dönüşme.

tenavüb / tenâvüb / تناوب

  • Dönüşüm. (Arapça)

tenban / tenbân / تنبان

  • Don, iç donu. (Farsça)
  • Don. (Farsça)

tenkib

  • Dönmek veya döndürmek.

tesahsu'

  • Döndürmek.

teservül

  • Don giymek.

tünban

  • Don, iç donu. (Farsça)

udul

  • Dönme, vazgeçme.

vazife-i devriye

  • Dönme görevi.

yahçe

  • Donmuş yağmur taneleri, dolu taneleri. (Farsça)

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın