Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Doldurmak
ifadesini içeren
37
kelime bulundu...
celh
Doldurmak, dolu olmak.
da'daa
Koyunu ve keçiyi çıkarıp sürmek.
Sallamak.
Bir kimseye "güzel dur" demek.
Miktarı çok olsun diye depretip çevirmek ve doldurmak.
dad
Doldurmak.
de'z
Boğmak.
Bir şeyi doldurmak.
garz
Doldurmak.
Noksan etmek, noksanlaştırmak.
halvethane
Yalnızca ibadet etmek ve çile doldurmak için kapanılan yer.
hatemkari / hatemkârî
Bir sathın "yüzeyin" üzerine süs şekilleri oyarak meydana getirilen boşlukları, o satha benzeyen başka bir madde veya mâdenle doldurmak suretiyle yapılan tezyinât.
ifhak
Doldurmak.
igrak
Suya batırmak, boğmak.
Kabı doldurmak.
Edb: İmkânsız bulunan mübalâğa.
igraz
Doldurmak.
Taze hamurdan ekmek yapıp misafire yedirme.
isabet
Ecir, mükâfât, karşılık vermek.
Doldurmak.
katb
(Katub) Daim çatık çehreli, ekşi yüz.
Bir kimseyi darıltmak, gücendirmek.
Birikmek, biriktirmek, doldurmak.
Dolu çuval taşımak, götürmek için hazırlamak.
Arslan.
kesm
Doldurmak.
Ağzına alıp kırmak.
mayıh
(Çoğulu: Mâha) Kova doldurmak için kuyu içine inen kişi.
Bahşiş veren, atâ eden.
mela'a / mela'â
Meşveret.
Cemaat. Güruh.
Bir kavmin ileri gelen mes'uliyetli şahısları.
Huy, ahlâk.
Doldurmak.
mezr
(Mezra) Zarif adam.
Bir kimseye düşmanlık etmek.
Parmakla çimdiklemek.
Su kırbasını tamamen doldurmak.
Tadını anlamak için biraz ağzına almak, içmek.
mükabese / mükâbese
Çukur doldurmak.
ra'b
Doldurmak.
Efsun, (sihir yapanlar okurlar.)
şahn
Doldurmak.
Sürüp reddetmek.
secr
Kızdırmak.
Doldurmak.
İnleyerek çağırmak.
sedh
Döşemek.
Uçuk hastalığı.
Bir nesneyi açıp yaymak ve arkası üstüne bırakmak.
Deve çökertmek.
Kırba doldurmak.
ta'miye
(Amâ. dan) Körletme. Kör etme.
Kapalı şekilde anlatmak.
Edb: Ebced hesabiyle düşürülen bir tarihin, hesabı doldurmak için çıkartılacak veya eklenecek sayılarını işaret etme.
ta'rik
Şaraba biraz su katmak.
Kovayı doldurmak.
Terletmek.
Hastalık veya perhizden dolayı zayıflamak.
tahmer
Sıçramak.
Doldurmak.
tasavvuf
Ahlâk ve kalb ilmi. Kalbi kötü huylardan temizleyip, iyi huylarla doldurmak. Kalbde îmânın vicdânileşmesi, yâni Ehl-i sünnet îtikâdının kalbde sağlamlaşması ve şüphe getirici te'sirlerle sarsılmaması, nefs-i emmâreden doğan tenbelliklerin ve sıkıntıl arın giderilip, ibâdetlerde kolaylık ve lezzet hâ
tasmid
Hükmetmek. İçini doldurmak.
tatbi'
Doldurmak.
tatfih
Doldurmak.
telafi
Eksik olan bir şeyin yerini doldurmak. Tamamlamak.
Ziyanı karşılamak. Zararı ödemek.
tescir
Tennur yakmak.
Denizi kurutmak.
Boşaltmak ve doldurmak.
Ağlayarak çağırmak.
tezkit
Doldurmak.
tıhmar
Doldurmak.
tumur
Aşağı sıçramak.
Doldurmak.
Seyahat edip gitmek.
Defnetmek, gömmek.
za'b
Def'etmek, kovmak.
Doldurmak.
za'zaa
Doldurmak.
Ayırmak.
Rüzgâra savurmak.
ze'c
şiddetle emme, yutma.
Doldurmak.
zemec
Gadap etmek, hiddetlenmek, kızmak.
Doldurmak.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
televizyon
RENC
tecelli-i kader
sehavet
fena fillah makamı
atalet
جست
ruhban
MüTebâyin
Ta'zim
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Doldurmak
GEMİ
Zahı
Ta'zim
Bırakmak
eklenmek
İki şeyin arası
Takvim
Vi
Âşık