Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Dokunak
ifadesini içeren
21
kelime bulundu...
ateş-dil
Sözü dokunaklı olan.
(Farsça)
Her gördüğü güzeli seven.
(Farsça)
Pek zeki adam.
(Farsça)
ateş-suhan
Dokunaklı, kalb kıracak şekilde ağır söz söyliyen.
(Farsça)
ateş-zeban / ateş-zebân
Ateş dilli. Çok dokunaklı söz veya şiir söyleyen.
(Farsça)
ateşi / ateşî / âteşî / آتشى
Hararetli, ateşli; dokunaklı.
(Farsça)
Ateş renginde.
(Farsça)
Hiddetli, öfkeli.
(Farsça)
Ateşli.
(Farsça)
Öfkeli, kızgın.
(Farsça)
Acı, dokunaklı.
(Farsça)
Cehennemlik.
(Farsça)
dil-şikaf
Yürekleri delen, çok acıklı, dokunaklı.
(Farsça)
harf-endaz
Söz atan; dokunaklı, haysiyete ilişen söz söyleyen.
hert
Dokunaklı söyleme, iğneleyici bir şekilde konuşma.
Yırtma.
Dürtme.
iğnelemek
t. İğne ile delmek.
Kalıbını almak için kenarlarını iğne ile delerek işaretlemek.
Mc: Sözle hırpalamak. Dokunaklı konuşmak.
kani / kâni
(Kinaye. den) Dokunaklı ve iğneli söz söyleyen. Kinayeli konuşan.
kinaiyyat
(Tekili: Kinâye) Temsillerle anlatılan imalı ve dokunaklı sözler.
kinaye / kinâye
Dolayısı ile dokunaklı söz. Maksadı dolayısı ile anlatan söz. Üstü örtülü dokunaklı söz. Açıktan olmayıp hakiki mânâyı başka ifâde ile dokunaklı konuşmak.
Mânâyı dolayısıyla anlatan söz, üstü örtülü dokunaklı söz.
mesel
Bir umumi kaideye delâlet eden meşhur söz. Ata sözü. İbretli ve küçük hikâye.
Dokunaklı ve mânalı söz.
Benzer. Misil.
Delil. Hüccet.
Örnek, benzer, nümune.
Dokunaklı ve mânâlı söz.
Yararlı hikâye.
Delil, hüccet.
mu'riz
İ'raz eden. Yüz çeviren. Başka tarafa dönen. Ta'riz eden. Dokunaklı konuşan.
muarrız
Dokunaklı söz söyliyen.
müessir
Te'sir eden. İz bırakan. Te'sirli. Dokunaklı.
Hükmünü yürüten.
Eserin sahibi.
Tesir eden, etki, iz bırakan.
İşleyen, hükmünü yürüten.
Çok hissedilen, içe işleyen.
Dokunan, dokunaklı.
Eser sahibi. Allah Teâlâ.
pot
Falso, dokunaklı söz.
seng-endaz
Taş atan. Dokunaklı söz söyleyen.
(Farsça)
ta'riz / ta'rîz
Dokunaklı söz söylemek. Kapalıca yapılan sitem. Kinâye ile söylemek.
Dokunaklı söz söylemek, kapalıca yapılan sitem, kinaye ile söylemek.
Üstü kapalı ve dokunaklı söz; kapalı îtirâz etmek; bir tarafı gösterip diğer tarafı kasd etmek.
ta'rizat / ta'rizât
(Tekili: Ta'riz) Dokunaklı konuşmalar, sözle dokundurmalar, taş atmalar.
tarizen / târizen
Sözle dokundurarak, dokunaklı söz söyleyerek.
tebkiye
(Bükâ. dan) Dokunaklı sözler söyleyip ağlatma.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
ram olmak
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
ima etme
züb
Def-i mefsedet
mashara-i alem
izae
ka'bet-ül ulya
hazire
Sah
teressül
levent
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Dokunak
tecerrüt
Bahtsız
yemek borusu
Akden
nasyonal
kendinden emin
Çiçek bahçesi
ateşi söndürmek
nuşan