Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Disi deve
ifadesini içeren
52
kelime bulundu...
adin / âdin
Otlakta bulunan dişi deve.
alcün
Ahmak kadın.
Semiz dişi deve.
arvana
Boz dişi deve.
asire
Üzerine bir yıl geçtiği hâlde hâmile olmayan dişi deve.
atele
(Çoğulu: Utül) Rende.
Kalın ve büyük asâ.
Fârisi yayı.
Doğurmamış dişi deve.
atle
(C. Utül) Rende.
Yoğun büyük asâ.
Büyük iğne demiri. Farisî yayı.
Doğurmamış dişi deve.
avhec
Yılan.
Uzun boyunlu.
Dişi deve.
ayta'
Uzun boyunlu kadın.
Uzun boyunlu dişi deve.
bel'as
Büyük karınlı dişi deve.
bint-i lebun
Üç yaşına girmiş dişi deve.
bint-i mehad
İki yaşına girmiş olan dişi deve.
bist
(Çoğulu: Ebsât-Büsât) Yavrusu yanında olan dişi deve.
Salıverilmiş, bırakılmış olan şey.
buhtiyye
Melez dişi develer.
cel'abe
Çok kuvvetli dişi deve.
cemra
Kuvvetli dişi deve.
cülale
Büyük dişi deve.
dacir
Gamkin ve gönlü dar kimse.
Bağırgan dişi deve.
Kederlenmek, hüzünlenmek muztarib olmak.
dacuc
Çağıran.
İnleyen.
Sağarken incinen ve inleyen dişi deve.
darib
(Darb. dan) Sütünü sağan kimseye vuran dişi deve.
Ağaçlı yer.
Karanlık gece.
Vurucu, vuran. Darbeden, çarpan. Döven.
decucat
Ayakları kısacık dişi deve.
deka'
(Çoğulu: Dükk-Dükük-Dekâvât) Hörgücü arkasına düşmüş dişi deve.
Kaygan yer.
duhuk
Doğurduktan sonra rahmi çıkan dişi deve.
gamuz
İtham olunan, töhmet altında bırakılan.
İçinden kan giden dişi deve.
hadba'
(Çoğulu: Hudeb) Kalçaları sıyrılıp çıkan zayıf dişi deve.
hikka
Dört yaşına basan dişi deve.
hıls
(Çoğulu: Ahlâs) Yünden veya kıldan yapılan ve palas denilen döşek.
Büyük ve kuvvetli olan dişi deve.
hurc
Uzun dişi deve.
ibl
(İbil) Dişi deve.
Deve sürüsü.
karun
İki şeyi bir araya getiren.
Tez terleyen hayvan.
Arka ayaklarının tırnağı ön ayağının tırnağı yerine vâki olan hayvan.
İleride olan memeleri geride olan memelerine pek yakın olan dişi deve.
kehat
Büyük, semiz dişi deve.
kevma
Büyük ökçeli dişi deve.
kişaf
Bir kaç yıl üstüne yük vurulmayan deve yavrusu.
Dişi deve hâmile iken erkek devenin ona cimâ etmesi.
likah
(Tekili: Lükuh) Süt veren dişi develer.
maye / mâye
Damızlık.
Esas. Temel.
Bir şeyin mayalanması ve ekşimesi (tahammürü) için konulan madde.
Para, mal. İktidar. Güç.
İlim.
Dişi deve.
Maya, asıl, esas.
Para, mal.
İktidar, güç,
Bilgi.
Dişi deve.
mera
(Çoğulu: Merâyâ) Sütü çok olan dişi deve.
mümhat
İnce sütlü dişi deve.
naka / nâka / ناقه
Dişi deve.
Bir yıldızın ismi.
Sivilce.
Dişi deve.
Dişi deve.
(Arapça)
ne'b
(Çoğulu: Niyeb) Sâfi nesne.
Yaşlı dişi deve.
nuk
(Tekili: Naka) Dişi develer.
ragıye
Dişi deve.
recca'
Hörgücü büyük dişi deve.
sa'le
Eğri hurma ağacı.
Küçük başlı dişi devekuşu.
sahime
Zayıf dişi deve.
sayibe
(Çoğulu: Siyeb) Adak için ayrılıp üstüne binilmeyen ve sütü içilmeyen dişi deve.
"Ümm-ül bahire" adı verilen ve peşpeşe üç dişi deve doğuran deve. Bu deveye de binilmez, sütü sağılmaz. Yabana salarlar, ölünceye kadar gezer.
secla'
Emziği uzun dişi deve.
semame
(Çoğulu: Semâm) Bir nevi kuş.
Sür'atle yürüyen dişi deve.
şetut
Büyük hörgüçlü dişi deve.
şevşat
Tez yürüyüşlü dişi deve.
sinad
Muhkem, dayanıklı, kuvvetli dişi deve.
Yüce.
Yüce yer, yüksek yer.
sürdah
(Çoğulu: Serâdih) Semiz etli dişi deve.
Ufak otlar yetişen yumuşak yer.
ucacet
(Çoğulu: İcâc) Dişi deve sürüsü.
Toz.
Yüce avazlı, yüksek sesli.
ya'mele
İşe dayanıklı cins dişi deve.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
dad-ı hak ra kabiliyyet şa
Tesbih eden
Sarram
hem-sabak
cerr
payende
ceyş
MECNUN
irşah
Arz-ı endam
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Disi deve
Salı
Hür
Yazidaki
Dingil
Beceri
Usta
Amî
Ta'nı
Ye