Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Denge
ifadesini içeren
77
kelime bulundu...
adem-i muvazenet / عدم موازنت
Dengesizlik.
amelde i'tidal / amelde i'tidâl
Amelde aşırılıktan uzak, dengeli.
ayil
Ailesi kalabalık olan.
Ailesini besleyen.
Aşırı.
Fakir.
Dengede olmayan terazi.
burhan-ı inni / burhan-ı innî
Tümdengelim; eserden eseri yapana, olaylardan kanuna ulaştıran delil.
dikkat-i muvazenet
Dikkatli bir denge.
fedaviyye
Fedailer. Fedai takımı, serdengeçtiler.
feleğin ters dönmesi
Herşeyin tersine dönmesi, dengelerin alt-üst olması.
fiil-i tevzin ve mizan
Birşeyi ölçülü ve dengeli yapma fiili, işi.
fikr-i ihtilal / fikr-i ihtilâl
İhtilâl düşüncesi; toplumun dengelerini bozacak düşünce.
hakem
Her şey hakkında küllî ve genel hükmü veren ve her şeyi küllî hükme göre adalet ve denge ile yaratan Allah.
insicam-ı mizan
Dengedeki uyum.
itidal / itidâl / اعتدال
Denge, ölçülü olma.
(Arapça)
itidal-i mizac
Mizaçtaki denge ve ölçülü yapı.
kefeteyn-i havf ü reca / kefeteyn-i havf ü recâ
Ümit ve korku kefeleri, dengeleri.
kemal-i mevzuniyet / kemâl-i mevzuniyet
Mükemmel bir ölçü ve denge.
kemal-i mizan / kemâl-i mîzan
Mükemmel ölçü ve denge.
kemal-i muvazene / kemâl-i muvazene / kemâl-i muvâzene / كَمَالِ مُوَازَنَه
Tam ve kusursuz ölçü, denge.
Tam bir denge.
kemal-i muvazenet / kemâl-i muvazenet
Mükemmel denge, ölçü.
makine-yi hayat
Hayat makinesi; bir makine gibi büyük bir denge ve sistemle çalışan hayat.
manzume-i kainat / manzume-i kâinat
Kâinat sistemi; son derece mükemmel bir denge ve düzen içinde işleyen kâinat.
meczube / meczûbe
Cezbeye tutulmuş, İlâhî aşkla aklî dengesi değişmiş kadın, mecnun.
mevzunen
Ölçülü ve dengeli olarak.
mizac-ı mutedile-i adalet / mizâc-ı mutedile-i adalet
Adaletin ölçülü karışımı, adil ve dengeli yapı.
mizan / mîzan
Ölçü, denge.
mizan-ı kasti / mizan-ı kastî
İstek ve irade dahilinde bir ölçü, denge.
mizan-ı siyaset
Siyaset terazisi; siyasi denge.
mizani / mizanî
Ölçülü, dengeli.
mizanü't-ta'dil
Dengeleme ölçüsü; adâlet terazisi.
muaddel
Düzeltilmiş, dengelenmiş.
muadelet / muâdelet
Eşitlik, denklik, karşılıklı denge ve uygunluk.
muadil / muâdil
Denk, dengeli.
müsavat / müsâvât
Eşitlik, denge.
müsavat ve müvazene-i etvar
Bir kimsenin tavır ve hareketlerinin ölçülü ve dengeli olması.
müsavat ve muvazenet-i etvar / müsâvat ve muvazenet-i etvar
Tavır ve davranışlarda sürekli denge ve aynı seviyede olma.
müsavi / müsâvi
Eşit, dengeli.
mütevazin / متوازن
Oranlı, uyumlu, dengeli.
(Arapça)
muvazenat / muvâzenat / muvâzenât
Dengeli ve ölçülü oluşlar.
Muvazeneler, dengeler.
muvazene / muvâzene
Karşılaştırma.
Denge.
Denge, tartıda eşitlik.
müvazene
Ölçü, denge.
muvazene / موازنه / muvâzene / مُوَازَنَه
Denge.
(Arapça)
Muvazene-i umûmiye kanunu:
Bütçe kanunu.
(Arapça)
Ölçme, denge.
Denge.
muvazene etme
Dengeye getirme, bir başka şeyle aynı seviyede tutma.
muvazene etmek
Karşılaştırmak; dengeye getirmek.
muvazene-i adalet
Adaletin denge, ölçü ve terazisi.
muvazene-i ahkam / muvazene-i ahkâm
Hükümlerdeki denge.
muvazene-i alem / muvazene-i âlem
Âlemdeki her şeyin denge içinde olması.
muvazene-i amme / muvazene-i âmme
Umumi, genel denge.
muvazene-i bahriye / muvâzene-i bahriye
Denizin dengesi.
muvazene-i cereyan-ı umumi / muvâzene-i cereyan-ı umumî
Genel gidişat ve hareketin dengesi.
muvazene-i ekber
En büyük düzen, denge.
muvazene-i eşya
Varlıklardaki ölçü ve denge.
muvazene-i gayat
Gayelerin ölçüsü, dengesi.
muvazene-i idare
İdaredeki denge ve ölçü.
muvazene-i kainat / muvazene-i kâinat
Kâinattaki denge ve ölçü.
muvazene-i maneviye / muvazene-i mâneviye
Mânevî denge.
muvazene-i maslahatkarane / muvazene-i maslahatkârâne
Büyük faydalarla dolu denge hali.
muvazene-i mevcudat
Kâinattaki varlıkların ölçü ve denge içinde olması.
muvazene-i şeriat
Şeriatın dengesi; Allah tarafından bildirilen hükümlerin dengesi.
muvazene-i umumiye
Genel denge, ölçü.
muvazene-i vasia / muvazene-i vâsia
Geniş alandaki denge.
muvazeneli
Dengeli, ölçülü.
muvazenesiz / muvâzenesiz
Dengesiz.
(Arapça - Türkçe)
Dengesiz, ölçüsüz.
muvazenet / muvâzenet
Denge, denklik.
Dengelilik, eşitlik.
müvazenet
Denge, denklik.
muvazenet-i etvar
Hal ve hareketlerdeki denge.
safra
Dengeyi sağlamak için yelkenli gemilerin sintinelerine konan mâden, taş, kum gibi ağırlıklar.
şatahat / şatâhat
Mânevî sarhoşluk hâlindeyken söylenen dengesiz sözler.
şecaat-i imaniye ve akliye ve fenniye
İmandan, akıldan ve fen ve bilimden gelen dengeli cesaret.
serdengeçti
Osman Yüksel Serdengeçti tarafından çıkarılan bir dergi.
ta'lil / ta'lîl / تعليل
Sebep gösterme.
(Arapça)
Tümdengelim.
(Arapça)
tadil etmek / tâdil etmek
Düzeltmek, dengelemek.
tamam-ı mizan
Tam ve mükemmel ölçü, denge.
tarik-i müteassife
Doğru yoldan sapanların yolu; çorak dengesiz ve zalimane yol.
tesviye
Düzleme, dengeleme.
tevazün / tevâzün / تَوَازُنْ
Muvazene, denge, ölçü.
Dengelilik, tartılılık.
Ölçülü, dengeli olma.
tevzin
Ölçülü yapma, dengeleme.
Dengeleme.
tevzin-i adalet
Adaletin her şeyi teraziye alması; her hak sahibine hakkının tam ve eksiksiz verilmesindeki ölçü, tartı, denge.
tevziniyet
Dengeli ve ölçülü olma.
Dengelilik.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
MAĞFUR
Sebük
avamir
pîşegâh
Mevaiz
zülcelal
hame-ran
ferd-i yekta
gazreme
telakkiyat-ı amme
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Denge
aruzu
culus etmek
Kelimeler
Zihin
Rumali
Faideli
huy
lüggat
boş laf