REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Demirden ifadesini içeren 23 kelime bulundu...

ahenin / âhenîn / آهنين

  • Demirden yapılmış, çok kuvvetli, pek sağlam.
  • Demirden. (Farsça)
  • Demir gibi. (Farsça)

babzen

  • Ağaçtan veya demirden yapılmış olan kebap şişi. (Farsça)

bahtak

  • Evvelce savaşlarda başa giyilen demirden yapılmış başlık. Miğfer. (Farsça)

bend-i ahenin / bend-i âhenin

  • Demir bağ. Demirden mânia.

beyza / beyzâ

  • Çok beyaz.
  • Demirden savaşçı başlığı.
  • Yumurta.
  • Millet-i beyzâ: Beyaz millet, müslümanlar.

dest-vane

  • Savaşta giyilen demirden yapılmış eldiven. (Farsça)
  • Kadınların kollarına taktıkları süs eşyası, bilezik. (Farsça)
  • Meclisin baş kısmı. (Farsça)

dir'

  • Zırh, demirden gömlek.
  • Kadın gömleği.

gülle

  • Top mermisi. (Vaktiyle demirden veya taştan yuvarlak olarak yapılırdı. Şimdi çelikten, silindir biçiminde ve ucu sivri olarak yapılmaktadır.)
  • Eskiden demirden, yuvarlak bir biçimde yapılırken, günümüzde çelikten silindir biçiminde, bir ucu sivri olarak yapılan top mermisi.

gürz

  • Silâhın icadından evvel kullanılan bir harp âleti. Gürz, yekpare veya yalnız baş tarafı demir ve bakırdan, sapı ise ağaç ve demirden olan bir nevi topuzdur. Gürzün Türkçesi "bozdoğan" dır. Bozdoğan bir cins yırtıcı kuştur. Gürz, bozdoğanın kafasına benzediği için bu adla anılmıştır. Gürzün baş kısmı

hacfe

  • (Çoğulu: Hucuf) Sade demirden olan kalkan.

hadaid

  • (Tekili: Hadîd) Demirden yapılmış şeyler. Sert şeyler.

harbe

  • Tar: Kısa mızrak tarzında bir nevi silâhın adıdır. Eskiden "Köylü" adı verilen yangın habercisinin taşıdığı ucu demirli değneğe de harbe denilirdi. Eski tüfekleri doldurmağa mahsus demirden yapılmış âlete de "tüfek harbisi" adı verilirdi.

haseke

  • (Çoğulu: Husek) Kin tutmak, adavet etmek.
  • Demir dikeni denilen üç köşeli diken.
  • Demirden yapılan üç köşeli "bıtırak" denilen harp âletleri.

hırdavat

  • Ehemmiyetsiz şeyler, öteberi.
  • Demirden mâmul eski âlet.

kaba-yı ahenin / kaba-yı âhenin

  • Demirden yapılmış elbise. Zırh.

mahmuz

  • (Mihmaz. dan) Binilen hayvanın sür'atini arttırmak maksadıyla dürtme için potin yahut çizmenin ökçesine takılan demirden yapılmış âlet.
  • Kovanların çerçevelerine peteği tesbit etmek için kullanılan mâden tekerlekçik.
  • Bir yapıyı veya duvarı, dıştan beslemek için kullanılan dest

midra

  • Boynuzdan veya demirden çuvaldız gibi bir nesne. (Kadınlar onunla saçlarını düzeltip islâh ederler ve tarakla da tararlar.)

müşte

  • Yumruk, muşta. (Farsça)
  • Birine vurmak için ele veya parmaklara geçirilen demirden yapılmış âlet. (Farsça)
  • Kunduracıların deriyi vurarak inceltmekte kullandıkları maden tokmak. (Farsça)

salil

  • Demirden çıkan ses. Demir sesi.

sedd-i ahenin / sedd-i âhenin

  • Demirden yapılan set.

sunbur

  • (Çoğulu: Sanâbir) Demirden veya kalaydan olan ibriğin emziği.
  • Havuzun çevresine yapılan lüle ve oluk.

tubal

  • Kızmış bakırdan ve kızmış demirden çekiçle vurulduğunda kopup dökülen parça.

zırh

  • Cevşen.
  • Muharebe elbisesi, demirden örülmüş veya dökülmüş elbise.
  • Demirden yapılmış koruyucu giysi, savaş elbisesi.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın