Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Dame
ifadesini içeren
31
kelime bulundu...
ah
Maddi veya mânevi bir acı hissolundukta kullanılır.
Nedamet, pişmanlık ve teessüf beyan eder.
Birine acındığına, keder ve esef edildiğine delalet eder. Meselâ : Ah! Evladım! gibi.
al-i beyt / âl-i beyt
Hz. Peygamberin (A.S.M.) sülâle-i tahiresinden yetişenler ve sünnet-i seniyyesinin menbaı ve muhafızı ve bihakkın sünnete ittibâ ve onu idâme ettirenler. Al-i Resul, Al-i Nebi, Al-i Muhammed ve Ehl-i Beyt gibi tâbirlerle de söylenir.
arman
Hasret, özleyiş, özleme.
(Farsça)
Nedâmet, pişman olma.
(Farsça)
Eseflenme, teessüf.
(Farsça)
Sıkıntı, rahatsızlık, zahmet.
(Farsça)
baz-geşt
Geri dönme.
(Farsça)
Pişmanlık, pişman olma, nedamet.
(Farsça)
Gerileme. Çöküş.
(Farsça)
bus
"Öpen" mânasına gelerek birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Damen-bus : Etek öpen.
(Farsça)
damen-i mualla / dâmen-i muallâ
Yüksek şerefli dâmen, muallâ etek.
Mc: Yüksek namus sâhibi.
erman
Arzu, istek, taleb.
(Farsça)
Pişmanlık, pişman olmak, nedamet.
(Farsça)
erman-har / erman-hâr
Pişman olan, nedamet eden.
(Farsça)
esef
Hüzün, gam, nedamet, pişmanlık. Daralmak. Elden çıkan bir şey için hâsıl olan üzüntü.
evgenc
Nedâmet, pişmanlık, pişman olma hâli.
(Farsça)
fedume
(Bak: FEDAME)
haid
Pişman, nedamet eden, tövbekâr, nâdim.
hall ü akd
Çözme ve düğümleme. İdame etme. Müşkül mes'eleleri ve işleri halledip neticeye bağlama.
idame / idâme / ادامه
Devam ettirme, sürdürme.
(Arapça)
İdâme edilmek:
Sürdürülmek, devam edilmek.
(Arapça)
irman
Arzu, taleb, istek.
(Farsça)
Dalkavuk.
(Farsça)
Nedâmet, pişmanlık.
(Farsça)
Dâvet edilmeden bir yere giden kimse.
(Farsça)
mendeme
Pişman olma. Nedâmet etmek.
Pişman olacak yer.
müstedim / müstedîm
(Devam. dan) Devamlı, daimî, sürekli.
Devamını isteyen, istidame eden.
müteneddim
Pişman olan, nedâmet duyan.
müteneddimane / müteneddimâne
Pişman olarak, nedâmetle.
(Farsça)
müteneddimin / müteneddimîn
(Tekili: Müteneddim) Pişman olanlar, nedâmet duyanlar.
nadim / nâdim
Nedamet etmiş, pişman.
Nedamet etmiş, pişman olmuş.
nadimane / nadimâne
Pişmanlıkla, pişman olarak, nedamet duyarak.
(Farsça)
nadimiyet
Pişmanlık, nedamet.
nedamet / nedâmet / ندامت
(Nedm. den) Pişmanlık, nedâmet etmek.
Pişmanlık.
(Arapça)
Nedâmet getirmek:
Pişman olmak.
(Arapça)
nedametkar / nedametkâr
Nedamet eden. Pişman olan.
(Farsça)
nedem
Pişman olma, nedamet, pişmanlık.
nedman
Pişmanlık, nedâmet. Pişman olma. Pişmanlık duyma.
peşimani / peşimanî
Pişmanlık, nedamet.
(Farsça)
pişmanlık
Kişinin işlediği bir iş veya günâh sebebiyle vicdânen üzüntü duyması; tövbeye gelme; nedâmet.
sedem
Hüzün, keder, tasa.
Nedâmet, pişmanlık.
teneddüm
(Nedâmet. den) Pişman olma, pişmanlık duyma, nedâmet etme.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
şuunat
habaset
mükerrem
asabiyet-i unsuriye
mumiyan
namus-ı ekber
muytab
Ifsa
Zûr
mansıb
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Dame
rahatsiz etmek
Umma
Hızlı
netice
efsane
Muna
malzeme
Nezaket
Utku