REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Cok guzel ifadesini içeren 43 kelime bulundu...

ab-ı hayat

  • Kan. Ebedî hayata sebep olan hayat suyu (diye tâbir edilen) bu kelime, edebiyatta : "çok güzel ifâde, lâtif söz, parlaklık, letâfet" mânalarında geçer.
  • Tas : Aşk-ı hakiki, aşk-ı ilâhi, ilm-i ledün, mârifetullah'tan kinayedir. Âb-ı Hızır, âb-ı hayvan, âb-ı beka gibi isimlerle de söyle

abkari / abkarî

  • Mutlaka kusuru olmayan. Kâmil.
  • Bir kavmin seyyid ve şerifi, efendisi. Beşer san'atı olmayan.
  • Çok güzellik.
  • Bir nevi döşek.

afitab

  • Güneş. (Farsça)
  • Mc: Pek güzel. (Farsça)
  • Çok güzel yüz. (Farsça)

ahsen

  • En güzel. Çok güzel.

ahu

  • Ceylân. (Farsça)
  • Gözleri çok güzel olan. Çok güzel göz. (Farsça)
  • Gazâl. (Farsça)
  • Mc: Dilber. Mahbub. (Farsça)

bilal-i habeşi / bilal-i habeşî

  • Resûl-i Ekrem'in (A.S.M.) müezzini idi. Sesi çok güzeldi. Ezan okurken çokları ağlardı. Kölelikten Hz. Ebu Bekir-i Sıddîk (R.A.) satın alıp azâd etmişti. Her gazada hazır bulunmuştu. (Hi: 20) de dâr-ı bekaya göçtü. (R.A.)

cadu

  • Büyücü, cadı. (Farsça)
  • Hortlak, gulyabani. (Farsça)
  • Acuze, çirkin kocakarı. (Farsça)
  • Çok güzel söz. (Farsça)

cemil-i ale-l ıtlak

  • (Cemil-i alelıtlak) Her cihetle çok güzel ve mükemmel.

cemilane / cemîlâne

  • Çok güzel bir şekilde.

cemile / cemîle

  • Çok güzel.

davud / dâvud

  • Kur'an-ı Kerim'de ismi geçer ve Benî İsrail Peygamberlerindendir. Hz. Süleyman'ın (A.S.) babasıdır. Hem Peygamber, hem Sultandı. İbranice Zebur kitabı kendisine nâzil olmuştur. Sesi çok güzeldi. M.Ö. 1010 da vefat ettiği nakledilir.

deha

  • Çok akıllılık. Zekiliğin ve anlayışlılığın son derecesi. İleri görüşlülük, geniş ve çok güzel fikir sâhibi olmak.

dür-dane

  • İnci tanesi. (Farsça)
  • Mc: Çok güzel ve sevimli çocuk. (Farsça)

ecell

  • (Celil. den.) Çok güzel. çok büyük. En üstün. Çok celil.

ecmel

  • (Cemil. den) Çok güzel, en yakışıklı. Daha güzel.

efsah

  • Daha fasih. En fasih. Pek çok güzel ifade.

elmas-pare

  • Elmas parçası.
  • Mc: Çok güzel.

emlah

  • (Melih. den) Pek melih, en melâhatli, çok güzel.

entak

  • (Nutk. dan) Çok güzel söz söyliyen, çok iyi nutuk veren.

erva'

  • Çok güzel olan genç.
  • Son derece yiğit, cesur ve bahadır adam.
  • Korkmak.

gevher-paş

  • Mücevher saçan. (Farsça)
  • Mc: Çok güzel ve düzgün konuşan. (Farsça)

gül-i ruhsar

  • Gül yanaklı. (Farsça)
  • Mc: Mânevi çok güzellik sahibi. Çok sevilen. (Farsça)

güldeste

  • Çok güzel şeylerden bir tutam.
  • Gül demeti.
  • Müzikte makam adı.

harun-u fesahat / hârûn-u fesâhat

  • Hz. Hârun'un (a.s.) çok güzel ve açık konuşması.

hattat

  • Çok güzel yazı yazan san'atkâr.

hur-i in / hur-i în

  • Cennet'te âhu gözlü çok güzel kızlar.

hurlika

  • Çok güzel, huri yüzlü. (Farsça)

ibn-i üsbuayn

  • Çok güzel genç.
  • Ayın ondördü.

ibrahim desuki / ibrahim desukî

  • Büyük âlim ve mutasavvıflardan olup büyük makam sâhibi bir zâtdır. Pek meşhur ve çok güzel sözleri ve mev'izaları vardır. 676 tarihinde 43 yaşında Şam'da vefat etmiştir. (K.S.)

insicam-ı ecmel

  • Çok güzel düzgünlük, uyumluluk.

mahpare / mâhpâre / ماه پاره

  • Ay parçası. (Farsça)
  • Çok güzel. (Farsça)

mehasin-i kesire / mehâsin-i kesire

  • Pek çok güzellikler, iyilikler.

mehpare

  • Ay parçası. (Farsça)
  • Çok güzel kimse. (Farsça)

melek-zad

  • Melekten olmuş gibi, çok güzel.

mensur

  • (Nesr. den) Dağılmış. Saçılmış.
  • Gece vaktinde güzel kokan bir çiçek.
  • Edb: Manzum olmayan nesir halindeki yazı. Bunun mânaca çok güzel ve şiir gibi ahenkli yazılmış olanına "mensur şiir" denir.

meşhum

  • Cesaretli. Sözü geçer kimse. Zeyrek. Zeki. Akıllı.
  • Korkmuş. Korkutulmuş.
  • Çok güzel hareketli at.

mübettel

  • Islanmış.
  • Çok güzel olan.

nefaset

  • Beğenilir olmak, kıymetlilik, değerlilik, çok güzellik, pek iyilik. Nefis ve mergub olmak.

şahane

  • Çok güzel, mükemmel.

sanem

  • Kâfirlerin, önünde ibadet ettikleri heykel, put.
  • Mc: Çok güzel olan.
  • Putperestlerin İlâhı.
  • Kâfirlerin önünde ibadet ettikleri heykel, put, put severlerin ilâhı, çok güzel kadın.

şehla

  • Elâ göz. Koyu mavi göz. Tatlı şaşı.
  • Mc: Çok güzel.

şehnaz

  • Eski Osmanlı müziğinde meşhur bir makam ismi. (Farsça)
  • Meşhur bir dünya güzelinin ismi. (Farsça)
  • Çok güzel olan. (Farsça)

tenessuh

  • Eşsiz, çok güzel ve çok az bulunur olma.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın