Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Ceyla
ifadesini içeren
23
kelime bulundu...
ahu / âhû / آهو
Ceylân.
(Farsça)
Gözleri çok güzel olan. Çok güzel göz.
(Farsça)
Gazâl.
(Farsça)
Mc: Dilber. Mahbub.
(Farsça)
Ceylân.
Ceylan, karaca.
(Farsça)
ahu-beçe
Ceylan yavrusu.
(Farsça)
ahu-bere
Ceylan yavrusu.
(Farsça)
ahu-çerende
Otlıyan ceylan.
(Farsça)
ahu-dil
Ceylan yürekli.
(Farsça)
Mc: Korkak.
(Farsça)
ahu-nigah / ahu-nigâh
Ceylan bakışlı
ahu-pay
Ceylan ayaklı. Çevik, atik.
(Farsça)
Altı köşeli, nakışlı ev ve köşk.
(Farsça)
ahu-yi leng giriften
Topal ceylan tutmak.
Mc: İnsafsızlık etmek. Acizlere sataşmak.
ahu-yi made / ahu-yi mâde
Dişi ceylan.
(Farsça)
ahu-yi ner
Erkek ceylan.
ahubere / âhûbere / آهوبره
Ceylan yavrusu.
(Farsça)
ahunigah / âhûnigah / آهونگاه
Ceylan bakışlı.
(Farsça)
ahuvan / âhuvân / آهوان
(Tekili: Ahu) Ceylanlar. Karacalar.
(Farsça)
Ceylanlar.
(Farsça)
ahuvane / âhûvâne / آهوانه
Ceylan gibi.
(Farsça)
çeşm-i ahu / çeşm-i âhu
Ceylân gözü.
gazal / gazâl / غزال
(Çoğulu: Gazale-Gazelân) Ceylân. Geyik, âhu. Geyik yavrusu.
Şarkıcı, mızıkacı.
Güzel göz.
Ceylan.
(Arapça)
gazel
Tek kişinin özel bir ahenkle okuduğu manzume. (Aşk ve nefis gibi hislere ait olup, anlamı dine aykırı olursa ve kadın sesi ile câiz değildir.)
Edb: Klâsik şark şiirlerinin en çok kullanılan ve (5-15) beyitlik şekil.
Sonbaharda ağaç üzerinde kuruyan yapraklar.
Ceylân.<
izafet-i maklub
Ters çevrilmiş terkib. Muzaf-un ileyh ile muzafın yer değiştirmesi olup, böylece birleşik isim ve sıfatlar yapılır. Bu terkibler semâidir; işitilmekle öğrenilir, bir kaideye bağlı değildir. Her terkib bu şekle sokulmaz. Meselâ: Tâb-ı meh: Meh-tâb: Ay ışığı. Çeşm-i âhu: Ahu-çeşm: Ceylân gözlü. Nazar-
meral
(Aslı, marâl'dır) Ceylan, karaca, dişi geyik.
misk
Bir cins güzel koku ismi. (Asya'nın büyük dağlarında yaşayan bir cins erkek ceylanın karınderisi altındaki bir bezden çıkarılır.)
nafe / nâfe / نافه
Ceylanın göbeğinden çıkan misk.
(Farsça)
Sevgilinin saçı.
(Farsça)
tafv
Bir şeyin batmayıp su üzerinde kalması.
Ağaç üzerinde yaprağın belirmesi.
Bir işe girmek.
Hayvanın tepe üzerine çıkması.
Ceylânın koşması.
ya'fur
(Çoğulu: Yaâfir) Tüyleri toprak renginde olan ceylân.
Ceylân yavrusu.
Gecenin beşte veya altıda bir bölümü.
Peygamberimizin merkebinin adı.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
tınne
garabet-nüma
lav
I'timad
meshur
Mutlaka
Zevac
Sâlifüzzikr
MuHafız
apsis
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Ceyla
meccan
AŞ
An eki
tekelluf
Natak
konan
ZAyıf
Katra
HER