Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Ceyl
ifadesini içeren
28
kelime bulundu...
adalet-i mahza-yı kur'aniye / adalet-i mahzâ-yı kur'âniye
Kur'ân'da emredilen ve bütün yönleriyle hak ve hukuku esas alan adalet; 'Hak haktır, küçüğüne büyüğüne bakılmaz' şeklinde ifade edilen, ferdin ve masumun hakkını hiçbir gerekçeyle çiğnenmesine izin vermeyen adalet.
ahu / âhû / آهو
Ceylân.
(Farsça)
Gözleri çok güzel olan. Çok güzel göz.
(Farsça)
Gazâl.
(Farsça)
Mc: Dilber. Mahbub.
(Farsça)
Ceylân.
Ceylan, karaca.
(Farsça)
ahu-beçe
Ceylan yavrusu.
(Farsça)
ahu-bere
Ceylan yavrusu.
(Farsça)
ahu-çerende
Otlıyan ceylan.
(Farsça)
ahu-dil
Ceylan yürekli.
(Farsça)
Mc: Korkak.
(Farsça)
ahu-nigah / ahu-nigâh
Ceylan bakışlı
ahu-pay
Ceylan ayaklı. Çevik, atik.
(Farsça)
Altı köşeli, nakışlı ev ve köşk.
(Farsça)
ahu-yi leng giriften
Topal ceylan tutmak.
Mc: İnsafsızlık etmek. Acizlere sataşmak.
ahu-yi made / ahu-yi mâde
Dişi ceylan.
(Farsça)
ahu-yi ner
Erkek ceylan.
ahubere / âhûbere / آهوبره
Ceylan yavrusu.
(Farsça)
ahunigah / âhûnigah / آهونگاه
Ceylan bakışlı.
(Farsça)
ahuvan / âhuvân / آهوان
(Tekili: Ahu) Ceylanlar. Karacalar.
(Farsça)
Ceylanlar.
(Farsça)
ahuvane / âhûvâne / آهوانه
Ceylan gibi.
(Farsça)
binnetice
Neticeyle.
çeşm-i ahu / çeşm-i âhu
Ceylân gözü.
elem-i fikri / elem-i fikrî
Düşünceye ait acı, düşünceyle ilgili acı, keder.
fikri / fikrî
Düşünceye ait, düşünceyle ilgili.
gazal / gazâl / غزال
(Çoğulu: Gazale-Gazelân) Ceylân. Geyik, âhu. Geyik yavrusu.
Şarkıcı, mızıkacı.
Güzel göz.
Ceylan.
(Arapça)
gazel
Tek kişinin özel bir ahenkle okuduğu manzume. (Aşk ve nefis gibi hislere ait olup, anlamı dine aykırı olursa ve kadın sesi ile câiz değildir.)
Edb: Klâsik şark şiirlerinin en çok kullanılan ve (5-15) beyitlik şekil.
Sonbaharda ağaç üzerinde kuruyan yapraklar.
Ceylân.<
izafet-i maklub
Ters çevrilmiş terkib. Muzaf-un ileyh ile muzafın yer değiştirmesi olup, böylece birleşik isim ve sıfatlar yapılır. Bu terkibler semâidir; işitilmekle öğrenilir, bir kaideye bağlı değildir. Her terkib bu şekle sokulmaz. Meselâ: Tâb-ı meh: Meh-tâb: Ay ışığı. Çeşm-i âhu: Ahu-çeşm: Ceylân gözlü. Nazar-
meral
(Aslı, marâl'dır) Ceylan, karaca, dişi geyik.
misk
Bir cins güzel koku ismi. (Asya'nın büyük dağlarında yaşayan bir cins erkek ceylanın karınderisi altındaki bir bezden çıkarılır.)
nafe / nâfe / نافه
Ceylanın göbeğinden çıkan misk.
(Farsça)
Sevgilinin saçı.
(Farsça)
tafv
Bir şeyin batmayıp su üzerinde kalması.
Ağaç üzerinde yaprağın belirmesi.
Bir işe girmek.
Hayvanın tepe üzerine çıkması.
Ceylânın koşması.
terakkiyat-ı ruhiye ve fikriye / terakkiyât-ı ruhiye ve fikriye
Ruhî ve düşünceyle ilgili ilerlemeler.
ya'fur
(Çoğulu: Yaâfir) Tüyleri toprak renginde olan ceylân.
Ceylân yavrusu.
Gecenin beşte veya altıda bir bölümü.
Peygamberimizin merkebinin adı.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
nite
hiştendar
muharrer
lugat
alem-i kevn
bila bedel
Selbetmek
hıfz
ekal
makhur
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Ceyl
Hüküm
tacir
tâb
Amâ
derece
Lokomotif
Çeviri
Bena
karıştıran