LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Cevrilmis ifadesini içeren 34 kelime bulundu...

ağıl

  • Koyun, keçi vesair hayvanlara mahsus üstü açık, etrafı çit veya çalı çırpı ile çevrilmiş yer, mandıra.

barı

  • (Farsça: Bârû) Etrafı surlarla çevrilmiş yer.

cez

  • Cezire, ada. Her tarafı su ile çevrilmiş olan kara parçası. (Farsça)

cezire

  • Ada. Dört tarafı su ile çevrilmiş toprak parçası. (Üç tarafı su ile çevrili kara parçasına yarımada denir.)

habak

  • Mandıra, ağıl. (Farsça)
  • Dört yanı bir duvar veya set ile çevrilmiş yer, avlu. (Farsça)

hadika / hadîka

  • Etrafı duvarla çevrilmiş bahçe. Sulu, ağaçlı bahçe.

hazair

  • (Tekili: Hazire) Duvar veya çitle çevrilmiş ağıl.
  • Etrafı duvarla çevrili olan mezarlıklar.

hücre

  • (Çoğulu: Hucer-Hucerât) Deve ağılı.
  • Duvar çevrilmiş yer.

iç kale

  • Kale duvarlarıyla çevrilmiş şehir ve kasabaların bazılarının ortasında ve en yüksek yerinde yapılan küçük kaleler. Bu çeşit kalelere "bâlâ hisâr" da denilirdi. Bu iç kaleler, düşmanın, surları geçmesi hâlinde veya şehirde bir isyân çıktığı zaman, hükümdar veya kumandanın çekilip kendini müdafaa etme (Türkçe)

ırgat

  • (Rumca) Rençber, işçi.
  • Yapı işçisi. Amele.
  • Gemilerde demir zincirini toplamak için ve binalarda bazı ağır şeyleri kaldırmak için zincirlerle çevrilmiş, ufki bucurgat.

izafet-i maklub

  • Ters çevrilmiş terkib. Muzaf-un ileyh ile muzafın yer değiştirmesi olup, böylece birleşik isim ve sıfatlar yapılır. Bu terkibler semâidir; işitilmekle öğrenilir, bir kaideye bağlı değildir. Her terkib bu şekle sokulmaz. Meselâ: Tâb-ı meh: Meh-tâb: Ay ışığı. Çeşm-i âhu: Ahu-çeşm: Ceylân gözlü. Nazar-

ma'kus

  • Tersine dönmüş, aksetmiş, başaşağı çevrilmiş, zıddı.
  • Uğursuz.

ma'tuf

  • Eğilmiş, bir tarafa doğru çevrilmiş.
  • Birine isnat olunmuş, yöneltilmiş.

mahafil

  • (Tekili: Mahfil) Mahfiller.
  • Toplantı yerleri. Oturulup görüşülecek yerler.
  • Büyük câmilerde eskiden hükümdarlara veya müezzinlere ayrılmış ve etrafı parmaklıklarla çevrilmiş olan yerler.

mahdud

  • Sınırlanmış, çevrilmiş. Az sayılı. Hududlanmış.

mahfil

  • (Çoğulu: Mahâfil) Toplanılacak yer. Toplantı ve görüşme yeri.
  • Büyük câmilerde eskiden pâdişahlara veya müezzinlere ayrılmış olan etrâfı parmaklıklarla çevrilmiş yüksekçe yer.

mahsur

  • Etrafı çevrilmiş. Muhasara altına alınmış. Hasrolunmuş. Hududlanmış. Kuşatılmış.

maklub / maklûb

  • (Kalb. den) Altı üstüne çevrilmiş, kalbolunmuş. Ters döndürülmüş. Başka şekle sokulmuş.
  • Harfleri tersinden okunduğu zaman yine aynı olan kelime veya cümle. (Anastas mum satsana cümlesi gibi)
  • Altı üstüne getirilmiş, ters çevrilmiş, başka şekle sokulmuş.

maksure

  • (Çoğulu: Makasir) Câmilerde etrafı parmaklıkla çevrilmiş biraz yüksekçe yer.

makuse / mâkûse

  • Tersine çevrilmiş.

masruf

  • Sarfedilmiş, harcanmış.
  • Çevrilmiş, döndürülmüş.

menkus / menkûs

  • (Nüks. den) Tersine çevrilmiş. Baş aşağı edilmiş.
  • Tersine çevrilmiş.

merdud

  • Reddedilmiş, geri çevrilmiş.

merdudiyet

  • Merdudluk. Kovulmuşluk, geri çevrilmişlik.

meşmul

  • (Şümul. den) Kaplanmış, şümullenmiş, etrafı çevrilmiş.
  • Bir şeyin içinde bulunan.

meydan

  • Arsa.
  • Geniş yer.
  • Etrafı çevrilmiş, üstü açık geniş yer.

mu'tekis

  • (Aks. den) Tersine çevrilmiş. Aksolunmuş.

muad

  • Geri çevrilmiş, iâde edilmiş, döndürülmüş.

mübeddel-i hakikat

  • Hakikate, gerçeğe dönüşmüş, çevrilmiş.

muhat / muhât

  • İhâta olunmuş. Etrafı çevrilmiş. Etrafı kuşatılan. Bir şey içinde bulunan.
  • Kuşatılmış, çevrilmiş.

münatif / منعطف

  • Çevrilmiş,yönelik. (Arapça)
  • Münatif olmak: Çevrilmek. (Arapça)

müsevver

  • Etrafı sur ile çevrilmiş olan.
  • Kaplanmış. İhâta olunmuş.
  • Kolun bilezik takacak yeri.

mütercem / مترجم

  • (Terceme. den) Tercüme olunmuş. Bir lisandan başka bir lisana çevrilmiş.
  • Çevrilmiş, tercüme edilmiş. (Arapça)

vadade

  • Reddolunmuş, geri çevrilmiş. Merdud. (Farsça)

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın