REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te CERAHAT ifadesini içeren 19 kelime bulundu...

akıntı

  • Bir sıvı cismin mütemadiyen hareketi, akış.
  • Nehir veya deniz suyunun bir tarafa doğru cereyanı.
  • Bazı hastalıklarda vücuttaki bir delikten cerahat akması.

basur / bâsûr

  • (Çoğulu: Bevâsir) Tıb: Mayasıl. Kalın bağırsakta ve makadın etrafındaki siyah kan damarlarının şişmesi ve bazen iltihablanması sebebiyle, makadın içinde ve dışında meydana gelen memeler yüzünden makaddan kan ve cerahat gelmesi hastalığı.

çağz

  • Kurbağa. (Farsça)
  • Korku, havf. (Farsça)
  • Kapandığı halde hâlâ içinde cerahat bulunan yara. (Farsça)
  • Ah ü fizar. İnilti. (Farsça)

iltihab

  • Alevlenmek. Yanmak.
  • Tıb: Bir uzuvda olan hararet, yanma. Cerahat toplanıp yaranın hararetlenmesi.

irin

  • (Bak: Cerahat)

istim

  • Cerahat. Yara. (Farsça)

kelm

  • (Çoğulu: Külum-Kilâm) Cerâhat.

kih

  • İrin, cerahat.

midde

  • Cerahat, irin.

mündefiat

  • Yaralardan çıkan irin, cerahat gibi şeyler.

munzic

  • Hazmettirici, sindirici.
  • Tıb: Yara veya çıbanı cerahatlendiren.
  • Kemâle eren, inzâc eden.

mütekarrih

  • (Karh. dan) Yaralı, çıbanlı. Cerahatli yara veya çıban.

mütekayyih

  • (Kayh. dan) İrinli. Cerahat bağlamış.

nefyan

  • Vurma ânında yara ve cerahatten akan kan.

nekbe

  • (Çoğulu: Nekebât) şiddet, meşakkat.
  • Bir şeyin kesilmesiyle olan cerahat.

nezle

  • (Çoğulu: Nevâzil) Burnun akmasını mucib olan hastalık.
  • Vücudun herhangi bir organından cerahat veya başka bir maddenin akması.

sahc

  • Bağırsağın yaş olup cerahat vermesi.
  • Kaşımak.
  • Tırmalamak.

sahne

  • Cerahat, yara.

zerdab

  • (Zerd-âb) İrin, cerahat. (Farsça)
  • Safra. (Farsça)
  • Beyaz şarap. (Farsça)

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın