Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
CAGIRMAK
ifadesini içeren
66
kelime bulundu...
ac'ace
Uzun uzun çağırmak.
andel
Yaşı büyük deve.
Uzun, tavil.
Avazla çağırmak.
at'ata
Birbiri ardınca çağırmak.
Kavga etmek.
bahbaha
Devenin kükreyip ses çıkarması.
Çıtırdama. Mışıldama.
Deve çağırmak.
berbere
Kızgınlık ânında söylenip çağırmak bağırmak.
cahcaha
Gönlünde olan sırrını gizlemek.
Çağırmak.
Su sesi.
ce'cee
Geri durdurmak.
Deveyi suya çağırmak.
Eşek boncuğu denilen bir boncuk.
ce'r
Tazarru etmek, yalvarmak.
Çağırmak.
ceey
Su içmesi için deveyi çağırmak.
cehcehe
Çağırmak.
Irak etmek, uzaklaştırmak.
celb / جلب
Kendine çekme.
(Arapça)
Celb edilmek:
(Arapça)
Kendine çekilmek.
(Arapça)
Yazı ile çağırılmak.
(Arapça)
Celb etmek:
(Arapça)
Kendine çekmek.
(Arapça)
Yazı ile çağırmak.
(Arapça)
da'vet
Hak dîne çağırmak.
İkrâm etmek için çağırma çağırılma.
dac
Çağırmak.
dacce
Bir kere çağırmak ve inlemek.
dagv
Kedi veya tilki çağırmak.
decc
Tavuğu çağırmak.
dua
Allah'a (C.C.) karşı rağbet, niyaz, yalvarış, tazarru.
Salât, namaz.
Cenab-ı Hak'tan hayır ve rahmet dilemek. Allah'ın rızâsını, hidayet ve istikamete muvaffakiyyeti dilemek, yalvarmak.
Peygamber'e (A.S.M.) salavat getirmek.
Birisini çağırmak.
Birisini
ezan / ezân
Bildirmek. Namaz vakitlerini bildirmek, müslümanları namaza dâvet etmek (çağırmak) için yüksek bir yerde belli olan Arabca kelimeleri sırası ile okumak.
fehha
Uyku içinde horlamak.
Çağırmak.
he'he'
Deveyi yulafa çağırmak.
Gülegen adam.
hechece
Çağırmak.
herhere
Su çağıltısı.
Koyunu çağırmak.
Aktığında sesi ve çağıltısı işitilecek kadar çok olan su.
heyha
Deveyi yulafa çağırmak.
hitafe
Çağırmak.
hiyat
Çağırmak.
iclab
Cem'etmek, toplamak.
Yoldaşlık etmek.
Ardından çağırmak.
"Gitsin" diye haykırmak.
ıdcac
Çağırmak, çağırtmak.
irşad / irşâd
Yol gösterme, rehberlik etme. İnsanları, Allahü teâlânın emir ve yasaklarına ve Resûlullah efendimizin sünnet-i seniyyesine uymaya, her zaman Allahü teâlâyı anmaya, O'nu unutmamaya, kalbde O'ndan başkasının sevgisine yer vermemeye çağırmak, Allahü te âlânın râzı olduğu yolu göstermek.
işade
Çağırmak. Sesini yükseltmek.
Dünyevi matluba yetişmek.
Binayı yükseltmek.
kaskase
Yol göstermek.
Köpeği "kuçu kuçu" diye çağırmak.
kerkere
Tavuğa çağırmak.
Rüzgârın bulutu toplayıp dağıtması.
kırkıs
Küçük üvez.
Köpeği çağırmak.
Yüzük yapılan özlü balçık.
mühayata
Çağırmak.
müşayaa
Biriyle dostluk etme.
Birine uyma, tâbi olma.
Çağırmak.
Haykırmak.
na'r
Çağırmak.
Haykırmak.
Burun içinden çıkan ses.
Gitmek.
Firar, kaçmak.
Galeyan.
nagk
(Çoğulu: Nuguk) Karga çağırmak.
nak'
(Çoğulu: Nuk'-Enku) Su saklayacak yer.
Kuyu içinde olan su.
Deve kuşu avazı.
Feryâd etmek, bağırıp çağırmak.
Susuzluğu teskin etmek, susuzluğu gidermek.
Sıcak suda haşlama.
İlâç olarak çıkarılan su.
Suda ıslanma.
Toz.
neht
Çağırmak.
Ses, avaz.
Men'etmek, engel olmak.
neşg
Aşk galebe edip haykırıp çağırmak.
Tâlim etmek.
nezb
Çağırmak.
Ses, sadâ, savt.
nida'
Seslenmek, çağırmak, haykırmak, bağırmak. Ses vermek.
Gr: ünlem (!)
nübüvvet
(Nebi. den) Peygamberlik, nebi olmak, nebilik. Allah'ın (C.C.) emriyle vazifeli olarak insanları doğru yola çağırmak.
re'ree
Gözü tez tez döndürmek.
Koyun çağırmak.
sa'k
Ansızın düşmek.
Çağırmak.
Helâk olmak.
sa'saa
Keçiyi sağmak için çağırmak.
sahl
Ses kısıklığı. Ses bozukluğu.
Boğazını boğup şiddetle çağırmak.
sala / salâ
Namaza davet için çağırmak. Minarede okunan salavat, dua. (Kelimenin aslı "Essalât" veya "Salât" dır.)
sarha
Çağırmak, bağırmak, feryad etmek.
sayehan
Çağırmak.
secr
Kızdırmak.
Doldurmak.
İnleyerek çağırmak.
selk
Bir yerden haber getirmek.
Yumurtayı rafadan pişirmek. Bir kimseyi başı üstüne bırakmak.
Katı ve sert söylemek.
Çağırmak.
sırhak
Çağırmak.
tadavvür
Çağırmak, bağırmak, feryad etmek.
İnlemek.
Açlık.
tagrid
Çağırmak.
Kuş ötmek.
tartabe
Keçiyi sağmak için çağırmak.
tasarruh
Şiddetle çağırmak.
tasayuh
Birbirine çağırmak.
tenabüz
Birbirine lâkap takıp çağırmak.
tenadi
Birbirine nida etmek, çağırmak.
Bir araya toplanma.
tescir
Tennur yakmak.
Denizi kurutmak.
Boşaltmak ve doldurmak.
Ağlayarak çağırmak.
ul'ul
Yaramazlık.
Çağırmak.
Budak.
za'k
Çağırmak, bağırmak.
ze'r
Arslan kükremesi.
Çağırmak ve kükremek mânâsına mastar.
zecel
Avaz, ses, savt.
Mübâlağa ile çağırmak.
zecre
Çağırmak, bağırmak, sayha.
Men'etmek, engel olmak.
zemcere
(Çoğulu: Zemâcir) Şiddetle çağırmak.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
aşk
hayret-bahşa
HİZmet
Kâviş
Müsabe
Cibilliyet
sen
tall
cezbetmek
seyha
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
CAGIRMAK
defe
yyun
Şay
tūb
farklı şeyleri
Hoş kokan
görmüş geçirmiş
yarasa
Olanların