REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Bıçare ifadesini içeren 19 kelime bulundu...

bi-çaregan / bî-çaregân

  • Zavallılar. Biçareler. (Farsça)

bi-çaregi / bî-çaregî

  • Zavallılık, biçarelik. (Farsça)

bi-çarevar / bî-çarevâr

  • Zavallı gibi, biçare gibi. (Farsça)

dermande

  • (Çoğulu: Dermândegân) Âciz, beceriksiz, biçare, zavallı. (Farsça)

efgende

  • Yere atılmış, düşürülmüş. Yıkılmış, yıkık. Bozulmuş, tahrib edilmiş. (Farsça)
  • Biçare, zavallı, düşkün. (Farsça)

etave

  • Gelmiş, geçmiş, gelen, misafir, garib, gariban, kimsesiz, biçare.

fakir

  • Biçâre, muhtaç, yoksul. İslâm dini, ev kirası, yiyecek, içecek, giyecek, ilaç, yakacak gibi zorunlu ihtiyaçları karşılandıktan sonra yılda 96 gram altın alabilecek kadar geliri olmayanları fakir sayar. Fakirlerden vergi alınmaz, İslâm devleti zorunlu ihtiyaçlarını karşılamada, tedavi, tahsil (öğreni

feyzi-i biçare

  • Biçare, çaresiz Feyzi.

fütade

  • (Çoğulu: Fütâdegân) Mübtelâ, tutkun. (Farsça)
  • Biçare, zavallı. (Farsça)
  • Düşkün, düşmüş. (Farsça)

garib-nüvaz

  • Kimsesizlere ve gariplere yardım eden. Biçareleri ve zavallıları koruyan. (Farsça)

gass

  • İncelik, zavallılık.
  • Biçare, zavallı.
  • Tatsız, yavan.

istuh

  • Âciz, güçsüz, kuvvetsiz. Perişan, mahzun, biçare. (Farsça)

mefluk

  • Yoksul, zavallı, biçare, miskin.

merhamet

  • (Rahm. den) Acımak, şefkat göstermek. Korumak, iyilik etmek. Biçârelere yardımda bulunmak. Esirgemek.

müstmend

  • (Çoğulu: Müstmendân) Kederli, hüzünlü, mahzun. Zavallı, miskin, biçâre. (Farsça)

müstmendan / müstmendân

  • (Tekili: Müstmend) Hüzünlü, kederli ve mahzun kimseler, üzgün kişiler. Zavallılar, miskinler, biçareler. (Farsça)

müstmendane / müstmendâne

  • Zavallılıkla, biçarelikle, mahzunlukla. (Farsça)

üftade

  • Düşmüş. Fakir, biçare. (Farsça)
  • Âşık, tutkun. (Farsça)
  • Biçare, zavallı, âşık.

üftadegi / üftadegî

  • Düşkünlük, biçarelik. (Farsça)

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın