Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Bir tek
ifadesini içeren
33
kelime bulundu...
aborda
İtl. Deniz teknelerinin rıhtıma, iskeleye veya başka bir tekneye yanlamasına yanaşması.
anane
Bir tek bulut.
asabe
Kuvvet, şiddet.
Bir tek sinir.
Baba tarafından akraba olanlar.
Bir kimseye yardım ve takviye eden akrabası takımı.
Fık: Eshab-ı Feraiz, hisselerini aldıktan sonra geri kalanı, terekeyi alan kimse. (Babası ve evladı olmayan kimseye vâris olan.)
ayıklanma
(Biyolojide) Çevre şartlarına en iyi uyabilen canlıların hayatta kalıp çoğaldığı, uyamıyanların öldüğü ve nesillerinin yok olduğu, böylece canlılardan tabii bir tekâmül (evrim) meydana geldiğini savunanların ileri sürdüğü bir tâbirdir.
(Türkçe)
azaz
Bir tek lokma.
cürha
Birtek yara.
şehadette yani şahidlikte bir tek hükümsüzlük sebebi.
ehad-ül-ahad / ehad-ül-âhâd
Eşsiz, tek, emsalsiz. Teklerin teki, bir tek.
ferdi / ferdî
(Ferdiye) Tek şey, bir tek.
Fertle ilgisi olan.
hasr-ı iştigal
Bir tek şeyle meşgul olmak.
ilah-ı vahid / ilâh-ı vâhid / اِلٰهِ وَاحِدْ
Bir tek ilâh (Allah).
imdad-ı vahidiyet / imdad-ı vâhidiyet
Her şeyin bir tek noktaya bağlanmasından gelen yardım ve destek.
kelime
Gr: Mânası olan en küçük söz veya cümlenin yapısını teşkil eden unsurlardan birisidir. Kelime, isim, fiil ve harf olmak üzere dilbilgisinde üç kısma ayrılmıştır. "Bir tek söze" kelime denir.
kelime-i vahide
Bir tek kelime.
kuvve-i an-il-merkeziye
Merkezkaç kuvvet. Cisimlerin kendi mihveri üzerine hareketi zamanında merkezinde hâsıl olan kuvvete denilir. Merkezde dönen bir tekerleğin etrafında yapışık veyahut üstünde taşıdığı cisimlerin etrafa yayılıp dağılmasıyla bu kuvvetin mevcudiyyeti anlaşılır.
lafza
Bir tek söz veya kelime.
levze
Bir tek bâdem.
Tıb: Bâdemcik.
leyle
Bir tek gece, bir gece.
Gece.
madde-i vahide / madde-i vâhide
Bir tek madde.
mahluk-u vahid / mahlûk-u vahid
Bir tek varlık.
masnu-u vahid / masnu-u vâhid
Cenab-ı Hakk'ın (C.C.) (bir tek olan) san'at eseri.
nahle
Bir tek arı.
nazra
(Bir tek) bakış.
nemle
Bir tek karınca.
Vücutta olan karıncalanma.
neval
Bahşiş. Kısmet, tâli', nasib.
Yiyecek içecek.
Bir tek porsiyon.
sahife-i vahid
Bir tek sahife, bir sayfa.
şahs-ı vahid / şahs-ı vâhid
Bir tek şahıs, kişi.
şaire
Bir tek arpa, arpa tanesi.
(Çoğulu: Şaâyir) Tıb: Arpacık.
semere-i vahid
Bir tek meyve.
şey-i vahid / şey-i vâhid
Bir tek şey.
temre
Bir tek hurma.
uluhiyet-i mutlaka
Kayıt altında olmayan, mutlak uluhiyet. Ancak bir tek İlâhın mâbud oluşu.
zaman-ı vahidde / zaman-ı vâhidde
Aynı anda, bir tek zamanda.
zerre-i vahide / zerre-i vâhide
Bir tek zerre.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
ram olmak
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
tayyib
hamiş
afv-i anil ceraha
mukteza-yı hale mutabakat
umur
ve minallahi't-tevfik
leçe
Kâdd
kurun
mutedil
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Bir tek
şaşkınlık
derece
mensub
lütfü
kontrol etmek
torba
Dükkan
Server
alem-i lahut