REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te BiN kelimesini içeren 59 kelime bulundu...

alaf / âlâf / آلاف

  • Binler. (Arapça)

asat

  • Binâ.

bani / bâni / bânî

  • Binâ eden; kuran, kurucu.
  • Bina eden, kuran, yapan.

bina / binâ / بِنَا

  • Bina etme, dayandırma.

burak

  • Binek. Cennet'e mahsus bir binek vâsıtası. (Kelimenin kökü; (Berk) dir. Burak'ın Hadis-i Şerife göre ta'rifi: "Merkepten büyük, katırdan küçük hacimde bir dâbbe ki; ayağını gözünün müntehasına basar." Bu ise bir berk ve elektrik sür'atini anlatır. (E.T. sh: 3150)

cimah

  • Binicisi zabtedemediğinden, atın serkeş olup binicisini istememesi.

cündilik / cündîlik

  • Binicilik, at binme. (Arapça - Türkçe)

ebniye / ابنيه

  • Binalar. (Arapça)

elf / الف

  • Bin sayısı.
  • Bin. (Arapça)

elfü elfi

  • Bin kere bin; milyon.

elfü-elfi

  • Bin kere bin.

feraset

  • Binicilik, süvarilik, yiğitlik.

hedem

  • Binadan yıkılan taş ve kerpiç.

hezar / hezâr

  • Bin.

hezaran / hezârân / هزاران

  • Binlerce, pek çok.
  • Binler.
  • Binlerce. (Farsça)

hezarpare

  • Bin parça, çok ufak. (Farsça)

hezaryar

  • Bin defa. Bin kerre. (Farsça)

irkaben / irkâben

  • Bindirerek, irkâb suretiyle.

kamed

  • Binanın temeli.

kaud

  • Binilmeğe kabil deve (en az iki yaşında olur.)

maket

  • Bina, şehir gibi eserlerin, belirli bir ölçüde küçültülmüş modeli. (Fransızca)

matiye

  • Binek hayvanı.

matiyye

  • Binek hayvanı.
  • Binek.

matiyye-ran / matiyye-rân

  • Bindiği hayvanı yola süren.

mebna / mebnâ / مبنى

  • Bina. (Arapça)

mebni / mebnî / مَبْن۪ي

  • Bina edilmiş, dayandırılmış.
  • Bina edilen, dayanan.

mekareci / mekâreci

  • Binek veya yük hayvanı kiralayan. (Arapça - Türkçe)

merakib / merâkib

  • Binekler.
  • Binekler.

merkeb

  • Binek.

merkep

  • Binek.

merkub / merkûb

  • Binek.
  • Binek.

midmak

  • Binanın iskeleti.

mil

  • Bin dokuz yüz yirmi metre olan bir uzunluk ölçüsü.

mimar / mîmar

  • Bina tasarımcısı.

mücemmiz

  • Bindiği hayvanı çok yürüten.

nukaza

  • Binâdan yıkılmış veya örülmüş iplikten sökülmüş nesne.

öşr-ü mişar-ı aşir

  • Binde bir.

radif

  • Binicinin ardına binen kişi.

radm

  • Binayı taşla yapmak ( O binaya "razim" derler.)

rafide

  • Binanın direği.

rakiben / râkiben / راكبا

  • Binmiş olarak, binerek.
  • Binerek. (Arapça)

rakip / râkip

  • Binmiş, binen.

rekub

  • Binek hayvanı, binilecek şey.

rikabi / rikâbî

  • Binici, binen.

ruhul

  • Binmek için kullanılan deve.

saray-ı vücud

  • Bin kubbeli harika bir saraya benzetilen insan vücudu.

şehnişin

  • Binanın dışarı çıkıntısı. Balkon. (Farsça)

şehsüvar / شهسوار

  • Binici, usta binici. (Farsça)

şeyd

  • Binayı kireçle yapmak.

siyakat

  • Binek hayvanını arkasından sürme.

sütur

  • Binek ve yük hayvanı. (Farsça)

tak / tâk

  • Bina kemeri. Yarım daire şeklinde kapı ve pencere üstü. Çardak. Kubbe. Kavisli bina. Eyvan.
  • Bina kemeri.

takabbüb

  • Binaya kubbe yapmak.

takviz

  • Binayı yıkmak.

temrid

  • Binayı yüksek yapmak.

tevkir

  • Bina için yemek pişirip yedirmek. Ziyafet vermek.

üluf

  • Binler.

üstur / üstûr / استور

  • Binek ve yük hayvanı. (Farsça)

yafuh

  • Bıngıldak. Yeni doğan çocukların baş kemiklerinin arasındaki yumuşaklık.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın