Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Bar
kelimesini içeren
38
kelime bulundu...
asayiş / âsâyiş
Barış, huzur ve güvenlik.
aşti / aştî
Barışıklık, sulh.
(Farsça)
aşti-hure / aştî-hûre
Barış ziyafeti.
(Farsça)
aşti-perver / aştî-perver
Barış taraflısı, sulh.
(Farsça)
aşti-perverane / aştî-perverane
Barış taraftarına yakışacak şekilde.
(Farsça)
aşti-sazi / aştî-sâzî
Barışseverlik, sulhseverlik.
(Farsça)
barla karyesi
Barla köyü.
cebhane
Barut, kurşun, gülle, top, tüfek ve benzerleri gibi levazımat-ı harbiye ve bunların bulunduğu yer.
(Farsça)
dava vekili
Baro teşkilatının olmadığı yerlerde kanunî izin ile vekil sıfatı kazanan ve dava takibine salâhiyeti olan kişi.
güherçile
Barut yapmaya yarıyan bir madde.
hazar
Barış zamanı.
hüdn
Barış, sulh, musalaha.
ibate ve iaşe
Barındırma ve besleme.
iva'
Barındırma, kondurma. Yerleştirme, oturtma, iskân ettirme.
kadeh
Bardak.
karaca ahmed sultan
Barla ile Barla Gölü arasında "Karadut" mevkiinde, bir ziyaretgâhtır. Barla'ya yaya yirmi dakikalık bir mesafededir.
maşrapa
Bardak, içecek kabı.
meskeniyet
Barınak özelliği olma.
musalaha / musâlâha
Barışma, uzlaşma, barış, güvenlik.
Barışma, anlaşma.
Barışma, barış anlaşması yapma.
müsalaha / müsalâha / müsâlâha
Barışma.
Barışma.
musalaha / مصالحه
Barış.
(Arapça)
müsalaha / مصالحه
Barış yapma.
(Arapça)
musalaha etmek / musalâha etmek
Barışmak.
musalahakarane / musalâhakârâne / musâlâhakârâne
Barışarak, barış içinde.
Barışarak, barışırcasına.
müsalahaname / müsalahanâme
Barış antlaşması.
(Farsça)
müsalemet / müsâlemet
Barışıklık.
müsalemetkar / müsalemetkâr / مسالمت كار
Barışçı, sulh taraftarı.
(Farsça)
Barışçıl.
(Arapça - Farsça)
salah u selamet / salâh u selâmet
Barış ve selâmet.
selm / سَلْمْ
Barış, sulh. İtaat. Tek kulplu kova.
Barış.
Barışma, itaat.
Barış.
şerait-i sulhiye / şerâit-i sulhiye
Barışı ve barış ortamını meydana getiren şartlar.
silm
Barışma.
sulh / صلح / صُلْحْ
Barış.
Barış.
Barış.
Barış.
(Arapça)
Barış.
sulhamiz / sulhâmîz / صلح آميز
Barışçıl.
(Arapça - Farsça)
sulhen / صلحا
Barış yoluyla.
(Arapça)
sulhkarane / sulhkârâne
Barışık, barış içinde.
Barış edercesine.
sulhperver
Barışsever.
sulhperverlik
Barışseverlik.
vakt-i hazar
Barış zamanı.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
tercüman-ı beliğ
hafiye
mahım
inkişaf
GİRye
mesalih
KARKA
Uhde
erdem
bahillik
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Bar
kimsesiz
Etkilenmek
Kargaşa
masada
zimmî
Nâr
Esrar
Baba
Keler