Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Bahar
ifadesini içeren
96
kelime bulundu...
aktar
(Tekili: Kutr) Kuturlar. Çaplar. Dâirenin merkezinden geçen doğru hatlar.
Her taraf.
Güzel kokulu yağlar vesaire satan adam. Güzel kokular tâciri.
Ecza, ilâç satan adam.
Mahalle aralarında bazı baharatla iğne, iplik vesaire satan satıcı.
Baharatçı.
attar / عطار
Attar, baharatçı.
(Arapça)
bad-ı hazan / bâd-ı hazân
Sonbahar rüzgârı.
bad-ı saba / bâd-ı sabâ
Baharda esen hafif ve hoş rüzgar, seher yeli.
bahar / bahâr / بهار
Kış ile yaz arasındaki mevsim. İlk bahar. Rebi'.
(Farsça)
İlkbahar.
(Farsça)
Bahar.
(Farsça)
Baharat.
(Farsça)
bahar haşri
Bahar mevsiminde bitkilerin ve hayvanların dirilişi.
bahar-ı alem / bahâr-ı âlem
Âlemin baharı, bahar mevsimi.
bahar-ı hayat
Hayatın baharı olan gençlik çağı.
bahar-ı ömr
Ömrün baharı, gençlik.
bahari / baharî / bahârî / بهاری
İlkbahara âit. İlkbaharla ilgili.
İlkbahar ile ilgili.
(Farsça)
baharistan
İlkbaharın hüküm sürdüğü zaman.
(Farsça)
Yeşil ve çiçekli yer.
(Farsça)
Molla Câmi'nin eseri.
(Farsça)
bahariyye
Edb: Birini övmek için yazılan ve bahar tasviriyle başlayan kaside.
Tar : Yeniçeri ağasından itibaren padişah tarafından Yeniçeri kâtibiyle ocak ağalarına verilen baharlık.
behamin
Bahar mevsimi.
(Farsça)
berg-riz
Yaprak döken. Sonbahar, güz.
(Farsça)
came-i idi / came-i îdî
Bahar çiçekleri. Kırmızı renkli elbise.
Bayram elbisesi.
came-i nevruzi / came-i nevruzî
Rengârenk elbise.
Bahar geldiğinde açan çeşitli çiçekler.
cemre
(Çoğulu: Cimâr) Şiddetli karanlık.
Ateşli kömür parçası, kor.
İlkbaharda suya, yere, havaya düştüğü söylenen sıcaklık.
Hacıların Mina Vâdisinde şeytan taşlamaları.
cemreviyye
Divân şairleri tarafından bayramlar, baharlar gibi cemre sebebiyle, muasır olan büyük makamlı ve rütbeli kişiler için yazılan şiirler.
cüsale
Sonbaharda dökülen yapraklar.
dels
Karanlık, zulmet.
Bir şeyi saklamak, gizlemek.
Sonbaharda yapraklanan bir ot çeşiti.
düma'
Hastalık veya ihtiyarlık sebebiyle gözden akan yaş.
Bahar günlerinde üzüm çubuğundan akan su.
dünyevi haşir / dünyevî haşir
Büyük haşre örnek olarak bahar mevsiminde bitkilerin ve hayvanların dirilişi.
ebazir
(Tekili: Ebzâr) Yemeklere katılan baharatlar, kurumuş kekikler.
ebr-i bahar
Bahar bulutu.
ebzar
(Tekili: Bezr) Yemeklere konulan baharat.
efaviye
Yemeklere konulan kokulu baharat.
efvah
Menfezler, ağızlar, delikler.
Mc: Yemeğe lezzet için konan baharat.
efzar
Ayakkabı, kundura.
(Farsça)
Gemi yelkeni.
(Farsça)
Yemeklere koku ve tad vermesi için konulan baharat.
(Farsça)
San'atkârların kullandıkları san'at âletleri.
(Farsça)
eshar-ı bahar
Bahar sabahları.
evvel-bahar
Nevbahar. İlkbahar.
evvel-i bahar
Baharın başlangıcı.
evvelbahar / اول بهار
İlkbahar.
(Arapça - Farsça)
eyyam-ı bahar
Bahar günleri.
ezhar-ı nev-bahar / ezhar-ı nev-bahâr
Bahar çiçekleri.
ezhar-ı rebii / ezhar-ı rebiî
Bahar çiçekleri.
fasl-ı bahar / fasl-ı bahâr / فَصْلِ بَهَارْ
Bahar mevsimi.
İlkbahar.
Bahar mevsimi.
fasl-ı gül
Gül mevsimi, ilkbahar.
fasl-ı hazan / fasl-ı hazân
Sonbahar, güz.
fasl-ı nev bahar
İlkbahar mevsimi.
ferverdin / ferverdîn / فروردین
İran takvimine göre baharın ilk ayı.
(Farsça)
fusul-ü erbaa
Dört fasıl olan, ilkbahar, yaz, sonbahar, kış mevsimleri.
gazel
Tek kişinin özel bir ahenkle okuduğu manzume. (Aşk ve nefis gibi hislere ait olup, anlamı dine aykırı olursa ve kadın sesi ile câiz değildir.)
Edb: Klâsik şark şiirlerinin en çok kullanılan ve (5-15) beyitlik şekil.
Sonbaharda ağaç üzerinde kuruyan yapraklar.
Ceylân.<
güz
Sonbahar.
Sonbahar.
Sonbahar.
güz mevsimi
Sonbahar.
harif
Güz mevsimi, sonbahar.
Meyve toplama zamanı.
harife
(Çoğulu: Harâif) Ev için sonbahar hazırlığı.
harifi / harifî
Sonbaharla alâkalı.
haşr-i bahar
Bahar mevsiminde bitkilerden hayvanlara kadar bütün bedenlerin inşa edilmesi ve diriltilmesi.
haşr-i bahari / haşr-i baharî
Bahardaki diriliş, bahar mevsiminde bitkilerin ve hayvanların dirilişi.
haşr-i nebati / haşr-i nebatî
Bitkilerin öldükten sonra her baharda yeniden yaratılması.
hazan / hazân / خزان
Güz. Sonbahar.
Solgun.
Güz, sonbahar.
Sonbahar, güz.
Güz, sonbahar.
(Farsça)
hazani / hazanî
Sonbahar ile alâkalı, güz mevsimine ait.
(Farsça)
hazanistan
Sonbahar görmüş, sararıp solmuş yer.
(Farsça)
hazannüma
Sonbahar görünüşlü.
(Farsça)
Mc: Hüzün ve keder verici.
(Farsça)
hazanreside
Sonbahara erişmiş, solup sararmış.
(Farsça)
hengam-ı bahar / hengâm-ı bahar
Bahar mevsimi.
inkılab-ı sayfi / inkılâb-ı sayfî
İlkbaharın bitip, yaz mevsiminin balayışı. Gün dönümü. (21 hazirana rastlar.)
inkılab-ı şitevi / inkılâb-ı şitevî
Sonbaharın bitip, kış mevsiminin başlayışı. (Aralık ayının 21'ine rastlar.)
irtiba'
Bahar mevsiminde güzel bir yerde oturma.
istiare-i musarraha
(Açık istiare) Teşbihin iki temel unsurundan yalnız kendisine benzetilen ile yapılan istiare.Meselâ: Büyük âlimlere; ayaklı kütüphane veya yaşlı kimselere hayatının son baharında denilmesi gibi.
karnabit
Karnıbahar.
köhnebahar
Sonbahar.
makdem-i behar / makdem-i behâr
Baharın gelmesi.
merabi'
(Tekili: Mürabba) Mürabbalar, kareler.
(Merba) İlkbaharda oturulan evler.
mevasim-i erbaa
Dört mevsim. Rebi' (İlkbahar), Sayf (Yaz), Harif (Sonbahar), Şitâ (Kış).
mevcudat-ı bahariye / mevcudât-ı bahariye
Bahar mevsimindeki renk renk, çeşit çeşit varlıklar.
Bahar mevsiminde ortaya çıkan varlıklar.
mevsim-i bahar
Bahar mevsimi.
mevsim-i harif
Sonbahar, güz devresi.
mevsume
Tamamen baştan aşağı süslü zırh.
Bahar yağmuru ile ıslanmış toprak.
mihrgan
Sonbahar. Güz mevsimi.
(Farsça)
Eski İranlıların iki büyük bayramlarından birinin adı.
(Farsça)
münib
Hakk'a yönelen, günahları terk ile hakka dönen. Pişman olup dönen.
Kâinattan yüzünü çevirip Bâki-yi Hakiki'ye yönelen.
Güzel yağan faydalı yağmur.
Bereketli ve verimli bahar.
mürteba'
Bahar günlerinde ikâmet edecek yer. Yazlık. Sayfiye yeri.
nebati haşir / nebatî haşir
Bitkilerin öldükten sonra bahar mevsiminde yeniden diriltilmeleri.
nesim-i nevbahar / nesim-i nevbahâr
İlkbahar rüzgârı, tan yeli.
nevbahar / نوبهار
İlkbahar.
(Farsça)
İlkbahar.
(Farsça)
nevbahar-ı ömr
Ömrün ilkbaharı.
nevbahari / nevbaharî
İlkbaharla ilgili.
(Farsça)
nevruz / nevrûz / نَوْرُوزْ
Yeni gün. İlkbahar. Baharın ilk günü sayılan ve güneşin Hamel (Kuzu) burcuna girdiği 22 Marta rastlayan gün. Bu tarihte gece ve gündüz müsâvi olur. İranlıların yılbaşısıdır.
(Farsça)
İlkbaharın başlangıcı.
Bahar başlangıcı.
Baharın ilk günü.
nevruz-u sultani / nevrûz-u sultânî
Sultan nevruzu; Osmanlı Devletinde bizzat sarayın organize edip sultanın da katıldığı ve coşkuyla kutlanan bahar bayramı; 21 Mart.
payiz
Güz, sonbahar.
(Farsça)
Yaşlılık, ihtiyarlık.
(Farsça)
Eski, köhne, yıpranmış.
(Farsça)
pür-hazan / pür-hazân
Sonbahara uğramış, solup sararmış.
(Farsça)
rebi' / rebî' / ربيع
Bahar.
(Arapça)
rebi-i evvel
İlkbahar. Çiçeklerin açıp otların bittiği mevsim.
rebi-i sani / rebi-i sâni
Sonbahar.
rebii / rebiî
Bahara ait, baharla ilgili.
revnak-ı bahar
Baharın güzellik ve tazeliği.
riba
Bahar evleri, çadırlar. Arazi.
Yaz yağmurları.
sahife-i hayatiye-i bahariye
Baharın hayat sayfası.
şevk-i bahari / şevk-i bahârî
Bahar neşesi.
şevr
Davarı baharda otlamağa bırakmak.
Kovandan bal almak.
Satılığa çıkarmak.
tabel
(Tâbil) (Çoğulu: Tevâbil) Yemeklere konulan baharat.
tahliye
(Haly. den) Süslemek. Donatmak. Donatılmak.
Tatlılandırmak.
Kim: Bir madde içine hassasını veya kokusunu değiştirmek için şeker, baharat ve benzeri gibi şeyleri katmak.
takazic
Dövülüp ufalanarak yemeklerin üstüne ekilen otlar. Baharat.
tasarrufat-ı azime-i bahariye / tasarrufât-ı azîme-i bahariye
Bahar mevsimindeki büyük tasarruflar, faaliyetler.
tevabil
(Tekili: Tâbel ve Tâbil) Yemeklere katılan nâne, karanfil, tarçın ve biber gibi şeyler. Baharat.
zencebil / zencebîl
Hoş kokulu bir baharat adı.
Hoş kokulu bir baharat, zencefil.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
ram olmak
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
sitr
asayiş
bila fasıl
Mazzak
muntabi
hamletmek
Dil-i Virân
dâr-ı imtihan
Ya hu
kema fi's-sabık
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Bahar
evlad
Şahran
afrân
firtina
yerleştirme
Fey
vaaz eden
İyi Günler
YA