cüses

• (Tekili: Cüsse) Cüsseler, gövdeler, bedenler, cisimler, kalıplar, cesetler.

ebdan / ebdân / ابدان

• (Tekili: Beden) Bedenler. Tenler.

• Bedenler. (Arapça)

ecsad / ecsâd / اجساد

• Cesetler, bedenler.

• Cesetler. (Arapça)
• Bedenler. (Arapça)

ecsad-ı insaniye / ecsâd-ı insaniye

• İnsanların cesetleri bedenleri.

ecsam / ecsâm

• Cisimler, bedenler.

ecsam-ı hayvaniye / ecsâm-ı hayvaniye

• Hayvan cisimleri, bedenleri.

ensar / ensâr

• Yardımcılar. Mekke'den Medîne'ye hicretten sonra, Resûlullah efendimize ve Mekke'den gelen müslümanlara yakın alâka gösterip, malları, mülkleri, bedenleri ve her şeyleri ile yardım eden Medîneli müslümanlar.

guzat

• (Tekili: Gazi) Din için harbedenler. Gaziler.

haşr-i bahar

• Bahar mevsiminde bitkilerden hayvanlara kadar bütün bedenlerin inşa edilmesi ve diriltilmesi.

haşr-ı cismani / haşr-ı cismânî

• Âhirette tekrar bedenlerin ve vücudların dirilişi.

haşr-i cismani / haşr-i cismanî

• Cisimle, cesedle dirilme. Bedenlerin ve vücudların haşri.

haşr-i kıyamet

• Bütün varlıkların bedenlerinin kıyametten sonra ahiret âleminde tekrar inşa edilip diriltilmesi.

insanın haşri

• İnsanların, öldükten sonra dağılmış olan zerreleri âhirette Allah tarafından tekrar bir araya getirilerek bedenlerinin inşa edilmesi ve diriltilmesi.

kabid / kâbid

• Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Ölürken rûhları bedenlerden alan, verdikleri sadakaları zenginlerden kabûl eden.

kurb-i ebdan / kurb-i ebdân

• Bedenlerin birbirine yakın olması.

muhteribin / muhteribîn

• (Tekili: Muhterib) Harbedenler, savaşanlar, muhâribler.

tenasüh / tenâsüh / تناسخ

• Ruhun bedenler arası göçü. (Arapça)