eser-i ibda / eser-i ibdâ

• Hiçten yaratmanın neticesi, eseri.

fevaid-i tenvir / fevâid-i tenvir

• Aydınlatmanın, nurlandırmanın faydaları.

guvr

• Bir ölçek. (12 senc miktarıdır: Senc: 24 batmandır.)

hikmet-i irşad

• Olması gereken keyfiyette doğru yolu gösterme ve yaşatmanın gayesi.

maarizu'l-kelam / maârîzu'l-kelâm

• Sözün katmanları arasından çıkan ince mânâlar.

menabik

• Batman.

menn

• Nimet vermek. İyilik etmek.
• Minnet.
• Rıza.
• Esiri fidye almadan, ücretsiz salıvermek.
• Kesmek.
• Zayıf etmek.
• Ettiği iyiliği başa kakmak.
• İki batman ağırlık.
• Kudret helvası.

tabaka / طبقه

• Kat, katman.

• Kat. (Arapça)
• Katman. (Arapça)
• Sınıf. (Arapça)

tabakat / tabakât / طبقات

• Katlar. (Arapça)
• Katmanlar. (Arapça)
• Sınıflar. (Arapça)

tabakat-ı hükumet / tabakat-ı hükûmet

• Yönetim katmanları, hiyerarşisi.

tabakat-ı kemal ve muhabbet / tabakat-ı kemâl ve muhabbet

• Sevgi ve olgunluk tabakaları, katmanları.

tabakat-ı mütedahile-i mütesafile / tabakât-ı mütedâhile-i mütesâfile

• İç içe ve alt alta olan katmanlar, sınıflar.

telafif / telâfîf

• Örgü gibi iç içe geçmiş ince mânâ katmanları.