REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Aralamak ifadesini içeren 17 kelime bulundu...

akar

  • Köşk, yüksek bina.
  • Bâbil vilayetinde bir yer adı.
  • Dehşetli olmak. Yaralamak. Boğazlamak.
  • Korku ve dehşetten kişinin ayakları titreyip dövüşememesi.

berike

  • Yırtmak. Paralamak.
  • Un helvası.

cerh / جرح

  • Yara.
  • Baş ve yüzden başka uzuvlardan birisini yaralamak.
  • Bir kimseye söğmek. Taan etmek. Sözle gönül incitmek.
  • Birisinin fikrini çürütüp kabul etmemek.
  • Şahid, yalancı ve fâsık olduğundan dolayı mahkemede hâkimin şâhidin şehâdetini reddetmesi.
  • Kesb u kâ
  • Yaralama. (Arapça)
  • Çürütme. (Arapça)
  • Cerh edilmek: (Arapça)
  • Yaralanmak. (Arapça)
  • Çürütülmek. (Arapça)
  • Cerh etmek: (Arapça)
  • Yaralamak. (Arapça)
  • Çürütmek. (Arapça)

cerh ve ta'dil / cerh ve ta'dîl

  • Hadîs ilmine âit iki ıstılah (terim). Cerh, yaralamak. Bir hadîs âliminin, bâzı sebeplerle râvînin (hadîs rivâyet eden kimsenin) rivâyetini (naklini) reddetmesi. Ta'dîl, düzeltmek. Bir hadîs âliminin, bir râvinin rivâyetinin kabûl edilebileceğini açı klaması.

cerh-i amud / cerh-i amûd

  • Bir kimseyi her ne ile olursa olsun, haksız olarak kasden yaralamak.

cerhetmek

  • Yaralamak. Herhangi bir meseleyi hak ve hakikatle çürütmek. Yanlış veya yalanını bulup hurafe ve bâtıl olduğunu isbât edip herhangi bir kimsenin veya cereyanın fikrini kabul etmemek.
  • Yaralamak, çürütmek.

fell

  • (Çoğulu: Fülül - Eflâl) Gedik, rahne.
  • Yaralamak.
  • Cenkte askeri bozmak. Harbdeki askerin bozulması.
  • Kılınç yüzündeki açılan gedik.
  • Susuz kır yer.
  • Güruh, cemaat.
  • Muvakkat delilik.

fetk

  • Zamanını gözeterek açıktan adam öldürmek.
  • Yaralamak.
  • İnadetmek.

iktisar

  • (Kesir. den) Paralamak. Kırılmak.

lekedar etmek

  • Lekelemek, karalamak.

matain / mataîn

  • (Tekili: Mıt'ân) Mızrakla yaralamakta mâhir ve usta olan.

meydan dayağı

  • Eskiden askeri mekteblerle kışlalarda tatbik edilen cezalardan biridir. Meydanda tatbik edildiği için bu adı almıştır. Arkadaşını yaralamak, hoca ve zâbitine hakarette bulunmak gibi büyük kabahatlerden dolayı verilen bu dayak cezası, saf saf dizilen bütün talebelerin; asker ise kışladaki askerlerin

şenak

  • Devenin yularını çekmek.
  • Çok yemekten mide dolmak.
  • Yaralamaktan dolayı alınan az diyet.

tahdiş-i ezhan

  • Zihinleri kurcalamak, yaralamak.

teklim

  • Söyletmek.
  • Yaralamak, mecruh etmek.

veşc

  • Yaralamak.
  • Parçalamak.
  • Karışmak.

veşk

  • Yaralamak.
  • Parçalamak.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın