Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Araştıran
ifadesini içeren
76
kelime bulundu...
alim-i muhakkik / âlim-i muhakkik
Gerçekleri araştıran ve delilleriyle bilen âlim.
asfiya-i muhakkikin / asfiya-i muhakkikîn
Hakikatı tam araştıran, delillerle isbat eden, ilim ve fazilette terakki etmiş olan büyük İslâm âlimleri.
asfiya-yı müdakkikin / asfiya-yı müdakkikîn
Hz. Peygambere (a.s.m.) vâris olup onun yolundan giden takvâ sahibi ve gerçekleri tam olarak araştıran, delilleriyle isbat eden büyük velîler.
ashab-ı tahkik
Gerçeği delilleriyle araştıran kimseler.
ayb-cu / ayb-cû
İnsanın ayıplarını araştıran, herkesin ayıbını, noksanını meydana çıkarmak isteyen.
(Farsça)
bahis / bâhis
Anlatan. Bahseden. Araştıran. Araştırıcı.
Bir şeye dâir bilgileri içine alan. Bir mes'eleye dair beyanatı ihtiva eden.
cessas
Gizli şeyleri araştıran, gizli şeylere merak eden. Tecessüs sâhibi.
Araştıran, meraklı.
cevasis / cevâsis
(Tekili: Casus) Casuslar. Gizli şeyleri araştıranlar. Gizlilikleri öğrenip bilenler.
Gizli şeyleri araştıranlar.
cevasis-i fünun / cevâsis-i fünun
Casus gibi davranan fenler; gizli şeyleri araştıran fenler.
dinamik
yun. Cisimlerin hareketleriyle bunları meydana getiren sebebler arasındaki alâkayı araştıran mekanik ilminin bir kolu.
Hareket eden, durup dinlenmek bilmeyen, hareketli.
Fls: Sâbitin zıddı olarak bir kuvvet tesiriyle dâim hareket halinde bulunan ve bulunduran, bir değişmesi,
eazım-ı muhakkikin / eâzım-ı muhakkikîn
Gerçekleri araştıran ve delilleriyle bilen büyük âlimler.
ehl-i akıl ve tahkik
Gerçeği araştıran akıl sahipleri.
ehl-i felsefe ve hikmet / اَهْلِ فَلْسَفَه وَ حِكْمَتْ
Felsefeciler ve varlıkların hikmetlerini araştıranlar.
ehl-i tahkik
Gerçeği araştıran ve delilleriyle bilen âlimler.
ehl-i tahkik ve tetkik
Gerçeği araştıran ve delilleriyle bilen âlimler.
ehl-i tetkik
Dikkatle ve titizlikle araştıran kimseler.
ehl-i tetkik ve tenkid
İnceden inceye araştıran ve kritik eden uzmanlar.
ekoloji
yun. Canlı varlıklarla çevreleri arasındaki münasebetleri araştıran biyoloji kolu.
etvar-ı müdakkikane
İnceden inceye araştıran tavırları, davranışları.
ey kari-i müteharri-i hakikat / ey kâri-i müteharri-i hakikat
Ey hakikati, gerçeği araştıran okuyucu.
fenn-i menafiü'l-a'za / fenn-i menâfiü'l-a'zâ
Anatomi; insan organlarının fonksiyonlarını araştıran ilim.
fenn-i menafiü'l-aza / fenn-i menâfiü'l-âzâ
İnsan organlarının neye yaradığını araştıran ilim.
gavvas-ı hakikat / gavvâs-ı hakikat
Hakikat dalgıcı, gerçekleri derinlemesine araştıran.
haberpijuh
Haber almaya çalışan. Haber araştıran, haber toplayan.
(Farsça)
hafiye
Saklı ve gizli şeyleri araştıran.
Casus.
Polis.
hakikat mesleği
Varlıkların ve olayların ardındaki gerçeği araştıran yol, Kur'ân yolu.
hakim-i müdakkik / hakîm-i müdakkik
Konuları gaye, fayda ve san'at yönünden dikkatli bir şekilde araştıran hikmetli kişi.
ilm-i esrarü'l-huruf
Harflerin sırlarını araştıran ilim.
ilm-i usuliddin / ilm-i usûliddin
Dinin temel meselelerini ve gayelerini araştıran metod ilmi; metodoloji.
kütüb-ü muhakkikin / kütüb-ü muhakkikîn
Gerçekleri araştıran, hakikatleri delilleriyle bilen âlimlerin kitapları, eserleri.
metafizik
Fizik ve akıl ötesi. Beş duyu organıyla ve tecrübeyle anlaşılamayan şeyler. Fizik ötesini araştıran ilim, ilâhiyyât.
mu-şikaf / mu-şikâf
(Çoğulu: Mu-şikâfan) İnceden inceye araştıran.
(Farsça)
mu-şikafan / mu-şikâfan
(Tekili: Mu-şikâf) İnceden inceye araştıranlar.
müdakkikin-i ulema / müdakkikîn-i ulema
Gerçekleri inceden inceye araştıran âlimler.
müdekkik
Dikkatle araştıran. İnceden inceye tetkik eden. En ufak gizli şeyleri bilmeğe, görmeğe çalışan. (Konuşurken ekseriyetle müdakkik denir.)
müdekkikin / müdekkikîn
(Tekili: Müdekkik) İnceden inceye araştıranlar, tedkik edenler.
müfettiş / مُفَتِّشْ
Teftiş eden, tetkik ve tahkik ile kusur ve iyilikleri görüp anlayan ve lüzumlu merci'lere bildiren.
Araştıran.
Etraflıca araştıran, kontrol eden.
muhakkik
Gerçekleri araştıran ve delilleriyle bilen.
Araştıran, inceleyen.
muhakkik-i kamil / muhakkik-i kâmil
Gerçekleri mükemmel bir şekilde araştıran ve bilen âlim.
muhakkikane
Gerçeği ve hakikatı araştıran bir kimseye yakışır surette. Muhakkik olan bir insana yakışacak şekilde.
(Farsça)
muhakkıkin / muhakkıkîn
Gerçekleri araştıran ve hakikatleri delilleriyle bilen âlimler.
muhakkikin / muhakkikîn
Gerçekleri araştıran ve hakikatleri delilleriyle bilen tasavvuf erbabı âlimler.
Hakikatı bulup meydana çıkaranlar.
İç yüzünü araştırıp bulan büyük İslâm âlimleri ve velileri. Hakikat araştıran, hak âlimleri.
muhakkıkin-i ehl-i tarikat / muhakkıkîn-i ehl-i tarikat
Tarikata mensup olanlardan gerçekleri araştıran ve delilleriyle bilen âlimler.
muhakkıkin-i eimme / muhakkıkîn-i eimme
Gerçekleri derinlemesine araştıran ve delilleriyle bilen imamlar.
muhakkıkin-i evliya / muhakkıkîn-i evliya
Evliyadan gerçekleri araştıran ve delilleriyle bilen âlimler.
muhakkıkin-i islam / muhakkıkîn-i islâm
İslâm'ın hakikatlerini araştıran ve delilleriyle bilen âlimler.
muhakkikin-i islam / muhakkikîn-i islâm
Gerçekleri araştıran, hakikatleri delilleriyle bilen İslâm âlimleri.
muhakkikin-i kelamiye / muhakkikîn-i kelâmiye
Gerçekleri araştıran ve delilleriyle bilen kelam âlimleri.
muhakkikin-i nev-i beşer / muhakkikîn-i nev-i beşer
İnsan türünün gerçekleri araştıran ve hakikatleri delilleriyle bilen fertleri.
muhakkıkin-i sofiye / muhakkıkîn-i sofiye
Gerçekleri araştıran ve hakikatleri delilleriyle bilen tasavvuf ehilleri.
muhakkıkin-i sufiye / muhakkıkîn-i sufiye
Gerçekleri araştıran ve hakikatleri delilleriyle bilen tasavvuf ehilleri.
muhakkikin-i sufiye / muhakkikîn-i sufiye
Gerçekleri araştıran ve delilleriyle bilen tasavvuf âlimleri.
muhakkıkin-i ulema / muhakkıkîn-i ulema
Gerçekleri araştıran ve delilleriyle bilen âlimler.
muhakkikin-i ulema / muhakkikîn-i ulema
Gerçekleri araştıran, hakikatleri delilleriyle bilen âlimler.
muhakkikler
Gerçekleri araştıran ve delilleriyle ortaya koyan ilim adamları.
mukterih
Bir şeye kasd eden, araştıran.
Yeniden meydana çıkaran.
Düşünmeden, aklına geldiği gibi söyleyen, iktirah eden.
müstaksi / müstaksî
(Kusv. dan) Dikkatle araştıran.
Sonuna, nihâyetine varmak isteyen.
müsteknih
(Künh. den) Künhünü, doğrusunu ve esâsını araştıran.
müstenkih
Araştıran. İnceliyen, tedkik eden.
Ağız koklıyan.
mütecessis / مُتَجَسِّسْ
Gizlice araştıran.
Araştıran, gizli şeyleri öğrenmeye çalışan.
Gizlilikleri araştıran.
mütefahhıs
(Fahs. dan) Dikkatle araştıran, sorup tetkik eden, inceliyen.
müteharri / müteharrî / متحری
Taharri eden, araştıran.
Araştıran.
Araştıran, inceleyen.
Araştırıcı, araştıran.
(Arapça)
müteharri-i hakikat / müteharrî-i hakikat
Gerçeği araştıran, inceleyen.
müteharriyane
Taharri edip araştırana yakışır şekilde.
(Farsça)
mütehassis
İnsan sözüne kulak verip dinleyen.
Hayırlı işlere dair haberlere dikkat edip araştıran.
Çok duygulu, duygulanmış, hisli.
mütekassi
Dikkatle araştıran.
mütetebbi'
Dikkatle araştıran. Tetebbu eden.
pejuhende
Gizli şeyleri araştıran. Mütecessis.
(Farsça)
sıddıkin-i muhakkıkin / sıddıkîn-i muhakkıkîn
Allah'a bağlılıkta en önde olan ve hakikatleri araştıran âlimler.
tecessüs eden
Casusluk yapan, gizlice araştıran.
tecessüskar / tecessüskâr
Gizliden araştıran, meraklı.
(Farsça)
teftiş eden
İnceleyen, araştıran.
tetkik eden
İnceleyen, araştıran.
ulema-i muhakikin / ulema-i muhakikîn
Gerçeği, hakikati bulup araştıran âlimler.
ulema-i muhakkikin
Gerçeği, hakikati bulup araştıran âlimler.
zat-ı muhakkik / zât-ı muhakkik
Gerçekleri araştıran ve delilleriyle bilen âlim zât.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
sümmettedarik
müsavi
fahr-i alem
şefk
muzmahil
terâni
kıblegâh
iştihar
cemal-i mutlak
vaveylay-ı firak
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Araştıran
araca
şibih
söylem
Odun
mit
bulgaristan
Soylemek
köng
ilkeler