REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Anlatim ifadesini içeren 40 kelime bulundu...

barika-i beyan / bârika-i beyan

  • Parlak ifâde, açık anlatım.

belagat-ı kur'aniye / belâgat-ı kur'âniye

  • Kur'ân belâğatı, Kur'ân'ın güzel ve yerli yerinde ve muhatabın hâline uygun anlatımı.

beyan-ı ifhamiye / beyan-ı ifhâmiye

  • Delillerle susturma anlatımı.

beyan-ı mu'ciznüma / beyan-ı mu'ciznümâ

  • Mu'cizeli anlatım, açıklama.

cezalet-i beyan / cezâlet-i beyan

  • Anlatım ve ifadedeki güçlülük, güzellik.

cezalet-i beyaniye / cezâlet-i beyaniye

  • Akıcı ve güçlü ifade, güzel anlatım.

cezalet-i harika

  • Hayranlık verici düzgün ifade, güzel anlatım.

eda / edâ

  • Yapma, ödeme, davranış, anlatım yolu.

efsah

  • Daha düzgün anlatım.

esalib-i arab / esâlîb-i arab

  • Arap edebiyatında kullanılan üsluplar, ifade ve anlatım tarzları, Arap kelâmının kalıpları.

hüsn-ü ifade

  • Güzel anlatım, maksadını güzelce dile getirme.

hüsn-ü ifham

  • Anlatımdaki güzellik.

i'caz-ı beyan / i'câz-ı beyan

  • Açıklama ve anlatımın mu'cize oluşu.

ifadat / ifâdât

  • Anlatımlar.

ifade / ifâde / افاده

  • Anlatım.
  • Söylem, anlatım, dile getirme. (Arapça)
  • İfâde edilmek: Anlatılmak, belirtilmek, dile getirilmek. (Arapça)
  • İfâde etmek: Anlatmak, belirtmek, dile getirmek. (Arapça)

ifade-i kur'aniye / ifade-i kur'âniye

  • Kur'ân'ın kendine mahsus anlatım biçimi.

ima / îmâ / ایما

  • Dolaylı anlatım, işaret. (Arapça)
  • Îmâ etmek: İşaret etmek, göstermek. (Arapça)

imalar / îmalar

  • Dolaylı anlatımlar, göstermeler.

israiliyat

  • İsrailoğullarına ait bilgiler, bir temele dayanmayan gerçek dışı anlatımlar.

kemal-i selaset ve cezalet / kemâl-i selâset ve cezâlet

  • Çok güçlü, akıcı ve güzel anlatım.

kuvvet-i beyan

  • Açıklamadaki, anlatımdaki güç.

kuvvet-i cezalet / kuvvet-i cezâlet

  • Kelimedeki akıcı ve düzgün anlatım gücü.

lisan-ı kàl

  • Söz ile anlatım.

lisan-ı kal / lisân-ı kal

  • Söz dili, sözle anlatım.

nakş-ı beyan

  • Açıklama ve anlatım nakşı.

sahil-i beyan

  • Açıklama, anlatım sahili.

sarahat

  • Açıklık. Açık anlatım.

selaset-i beyan / selâset-i beyan

  • İfade ve anlatımdaki akıcılık.

şive-i ifade

  • İfade, anlatım tarzı, üslûbu.

ta'bir / ta'bîr

  • İfade, anlatım, anlamı olan söz, deyim, rüya yorma.

tabir / tâbir

  • Deyim, söz, yorum, ifade, anlatım.

takrir / takrîr

  • Anlatma, anlatım, bir âlimin kitâbdan okuyarak îzâh ve açıklamalarda bulunması.

tarifat / târifat

  • Tarifler, anlatımlar.

tasvir-i bimisali / tasvir-i bîmisali

  • Eşsiz, emsalsiz tasvir, anlatım.

tasvir-i müddea / tasvir-i müddeâ

  • İddia edilen şeyin delilsiz tasviri, san'atlı bir biçimde anlatımı.

tasvirat / tasvirât

  • Tasvirler, anlatımlar.

üslub / üslûb / اسلوب

  • Anlatım biçimi.
  • Anlatım tarzı. (Arapça)

üslub-u garip / üslûb-u garip

  • Hayret verici, şaşırtıcı ifade ve anlatım tarzı.

üslupşiken / üslûpşiken

  • İfade ve anlatımı bozuk, karışık.

vuzuh-u ifham / vuzuh-u ifhâm

  • Anlatım açıklığı.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın