Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
ALYA
ifadesini içeren
35
kelime bulundu...
ab-ı dehan / ab-ı dehân
Ağız suyu, salya.
ahlat-ı erba'a / ahlât-ı erba'a / اخلاط اربعه
Dört özsuyu kan, salya, safra, dalak.
ala
İtl. İtalyancadan gelen tabirlerin başında bulunup (usulünce, tarzında) manasını ifade eder. Meselâ: Alaturka: Türk tarzında gibi.
albora
İtl. (Denizcilik) Serenlerin, direklerin üzerine kaldırılıp bağlanması.
Floka küreklerinin, selâmlamak için yukarı kaldırılması.
Dalyanlarda ağın yukarı alınması ile balığın toplanması.
berr-i cedid
Yeni karalar. Amerika ve Avusturalya.
Dalyarak / dalyarak
Dalyarak kelimesi Türkçe'de "sallamak" anlamına gelir.
Türkiye Türkçesinde dal-1 "sallamak" fiilinden türetilmiştir.
Dalyarak kelimesi tarihte bilinen ilk kez dallamak "sallamak, eliyle tartmak" TDK, Tarama Sözlüğü (1600 yılından önce) eserinde yer almıştır.
Dalyarak kelimesi Türkçe'de "Budalalığı yüzünden her zaman densizlik, küstahlık eden (kimse)." anlamına gelir.
düvel-i mü'telife
Anlaşmış devletler. Birinci Cihan Harbinde: İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya.
ferman-ı şeref
Şeref buyruğu, madalyası.
girit madalyası
Tar: Biri Sultan Aziz diğeri Sultan II.Abdülhamid devrinde olmak üzere ihdas olunan madalyalar. Her ikisinin de altun ve gümüş olmak üzere iki türlüsü vardı. Girit işinde hizmeti görünen devlet ricaline altun, ikinci derecedeki memurlarla halka, gümüş olanı verilirdi.
gülizar
Gül yanaklı, alyanaklı.
(Farsça)
hayu
Salya, tükrük.
(Farsça)
hicaz demiryolu madalyası
Şam-Hicaz demiryolunun yapımı için para yardımı bulunanlarla, demiryoluna ait işlerde hizmetleri görülenlere verilmek üzere II.Abdülhamid tarafından çıkartılan üç ayrı madalya. 16.9.1902 tarihli nizamname ile çıkarılan bu madalyanın bir tarafında "Hamidiye Hicaz demiryoluna hizmet eden hamiyyetmendâ
hılt
Bir şeye karışık, karışmış bulunan.
Eski tıbda: Ahlât-ı erbaa (Kan, salya, safra, dalak) dan birisi.
Soyu, nesebi karışık kimse.
iftihar madalyası
Padişaha sadakat gösterenlere, tarım ve san'atın ilerlemesine çalışanlara, yangın ve sâri hastalık anında devlet ve millete büyük hizmetleri dokunanlara verilmek üzere II. Abdülhamid'in irade-i seniyesiyle altın ve gümüşten olmak üzere çıkarılan madalya. (1886 ve 1887) Madalyanın ön yüzünde yukarı k
imtiyaz madalyası
2. Abdülhamid'in 11/10/1885 tarihli emriyle devlet ve memleket yararına hizmet edenlere, vazifeyle gönderildikleri yerde başarı gösterenlere verilmek üzere çıkarılan madalya. Altun ve gümüşten olmak üzere iki çeşit olan bu madalyaların ön yüzünde II. Abdülhamid'in "Elgazi" tuğrası, bunun altında sal
kavkaa
Salyangoz, midye gibi hayvanların sert kabuğu.
la'b
Ağızdan salya akmak.
latince
Eski Roma'da konuşulan ve bugünkü Fransızca, İspanyolca, İtalyanca gibi dilleri doğurmuş olan ana dil ki, Hint-Avrupa dil âilesinin önemli bir kolu olan İtalik grubundandır.
lüab
(Liâb) Salya. Tükrük. Hazmolmamış, ağızdan geri gelen gıda.
luab / luâb / لعاب
Salya.
(Arapça)
lüab-alud / lüab-âlud
Salya, tükrük karışık.
lüabi / lüabî
Tükrük ve salya ile alâkalı.
Salya gibi yapışkan.
mel'ub
Salyalı ağız.
merg
Tükrük.
Salya.
minyatür
Eski el yazısı kitapları süslemek için sulu boya ile yapılan ince resimler hakkında kullanılır bir tâbirdir. İtalyanca "minyatura" kelimesinden alınmadır. Buna vaktiyle küçük nakış demek olan "hurde nakış" denilirdi.
İnce bir san'atla yapılmış küçük resimler.
nişan / نشان
İz. Nişan. Alâmet. İşaret.
(Farsça)
Yara izi.
(Farsça)
Hedef, vurulması istenen nokta.
(Farsça)
Hâtıra için dikilen taş.
(Farsça)
Taltif için verilen madalya.
(Farsça)
Evlenmeden önceki anlaşma ve karar işareti veya merasim.
(Farsça)
Tuğra.
(Farsça)
Ferman.
(Farsça)
İz.
(Farsça)
Belirti.
(Farsça)
Nişan yeri.
(Farsça)
Devlet madalyası.
(Farsça)
nota
(İtalyancadan) Emir ve istek bildiren yazı.
Bir şeyi sonradan hatırlamak için konan işaret.
Resmi ve siyasi mektup, muhtıra.
Mülâhazat.
Hesap pusulası.
Müziğe ait yazı.
ortodoks
Yun. İtalya'daki Papalığa bağlı olmayıp, İstanbul'daki Fener Patrikhanesine bağlı Hristiyan. Doğu kilisesine ve an'anelerine sıkı sıkıya bağlı Hristiyanların mezhebi.
rik
Salya. Ağız suyu.
rüdab
Ağızdan akan su, salya.
ruval
Salya.
rüval
Salya, ağız suyu.
seabib
Salya.
tıla
(Çoğulu: Talyân) Küçük kuzu ve oğlak.
Mahpus kimse.
Diş sarılığı.
tırrih
Tuzlu balık, sardalya.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
Tevâbı
dahır
güşad
MUBASSIR
Girs
beng
huble
zenberek
vücuh
mesele-i umum
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
ALYA
talib
Apanlar
efadil
eren
Rakt
Binâ
TAHAmmul
Ehad
yenecek