Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
üstad
ifadesini içeren
94
kelime bulundu...
afv-ı üstadane / afv-ı üstadâne
Siz Üstadın affı.
bintü'l-fikri
"Kıza benzeyen düşünce" mânâsında, Üstadın bazı mahrem fikirleri herkese okutmanın doğru olmadığını belirten bir benzetme.
daavat-ı üstadane / daavât-ı üstadâne
Üstadımın duâları.
dahilek ya dellale'l-kur'an / dahîlek yâ dellâle'l-kur'ân
"Sana tâbi oldum ey Kur'ân hakikatlerinin dellalı olan Üstad".
dua-i üstadane / dua-i üstadâne
Siz Üstadın duası.
dua-yı üstadane / dua-yı üstadâne
Siz Üstadın duası.
eflatun
Plâton. (M.Ö. 429 - 347) Aristo'nun üstadı, Sokrat'ın talebesi, eski Yunan filozofudur.
ekol
(Ecole) Fikir üzerinde işleyen bir nevi mekteb.
(Fransızca)
Bir üstadın talebeleri. Bir üstadın mesleği, tarzı.
(Fransızca)
emr-i üstadane / emr-i üstadâne
Siz Üstadın emri.
esatiz / esâtîz / اساتيذ
Ustalar.
(Arapça)
Üstadlar.
(Arapça)
esselamü aleyke ya eyyühe'l-üstad / esselâmü aleyke yâ eyyühe'l-üstad
Sana selâm olsun, ey üstad.
esselamü aleyke ya üstad! / esselâmü aleyke yâ üstad!
Sana selâm olsun, ey üstad!.
eyyühe'l-azizin azizi / eyyühe'l-azîzin azizi
Ey Azizin azizi; Aziz olan Üstadın yanındaki aziz.
eyyühe'l-üstad
Ey Üstad.
eyyühe'l-üstadü'l-a'zam / eyyühe'l-üstâdü'l-a'zam
Ey büyük Üstad.
eyyühe'l-üstadü'l-azam
Ey en büyük üstad.
eyyühe'l-üstadü'l-aziz / eyyühe'l-üstadü'l-azîz
Ey aziz Üstad.
eyyühe'l-üstadü'l-muhterem
Ey saygıdeğer Üstad.
eyyühe'l-üstadü's-said
Ey mutlu Üstad, bahtiyar Said.
eyyühel üstad
Ey Üstad.
hal-i üstad / hâl-i üstad
Üstadın davranışları, hâlleri.
has kardeş
Özel kardeş; Üstadın çok değer verdiği, ilk saftaki talebelerinden biri.
has kardeşler
Özel kardeşler; Üstadın çok değer verdiği, ilk sıradaki talebeler.
has şakirt
Üstadın çok değer verdiği ilk sıradaki talebesi.
has şakirtler
Özel talebeler; Üstadın çok değer verdiği, ilk sıradaki talebeler.
haslar
Üstadın çok değer verdiği, ilk sıradaki talebeler.
hattat
Güzel yazı yazma üstadı.
hazakat
İhtisas. Meharet peyda etmek. Üstad olmak. Bir san'atta, hususan tıbda gereği gibi öğrenip mâhir ve mütehassısı olmak.
hazret
(Huzur. dan) Ön. Kurb. Pişgâh.
Hürmet maksadı ile büyüklere verilen ünvan; "Hazret-i Kur'an, Hazret-i Peygamber, Hazret-i Üstad, Paşa Hazretleri" gibi.
hazret-i seyda
Üstad Hazretleri.
himemat ve daavat-ı üstadane / himemat ve daavât-ı üstadâne
Üstadın himmetleri, gayret ve duâları.
hoca / خواجه
Hoca.
(Farsça)
Sahip.
(Farsça)
Efendi.
(Farsça)
Üstad.
(Farsça)
hutbe-i şamiye / hutbe-i şâmiye
İçinde Üstadın Şam'da verdiği hutbe bulunan kitap.
huzur-u üstad
Üstadın huzuru.
icazet / icâzet
İzin, diploma, şehâdetnâme. Çeşitli ilimlerde üstâdın (hocanın) talebesine, yetiştiğine dâir verdiği belge, diploma.
icazet-i mutlaka / icâzet-i mutlaka
Çeşitli ilimlerde üstâdın (hocanın) talebesine yetiştiğine ve başkalarını da yetiştirebileceğine dâir verdiği izin veya bu izni ifâde eden belge, diploma.
ıtri / ıtrî
Itra mensub, ıtır gibi kokan.
Müzik ilminde bir üstaddır. Asıl adı Mustafa'dır. Bayramlarda okunan tekbirin ilâhi ve kuvvetli bestesi onundur. Bestelere âid Segâh, Ayin-i Şerif gibi 25 eseri olduğu söylenir. Osmanlı padişahı IV. Mehmed'in nedimlik ve esirler kethüdalığında bulunmuştu
kaide-i üstadane / kaide-i üstâdâne
Siz Üstadın kaidesi, prensibi.
kalb-i üstad
Üstadın kalbi.
kudsi üstad / kudsî üstad
Kutsal, kutsal kaynaktan güç ve ilim alan üstad, Resul-i Ekrem Efendimizdir (a.s.m.).
lisan-ı üstad
Üstadın dili.
ma'rifet
Bilme, bir şeyi cüz'i vecihle bilmek.
Hüner. Üstadlık. San'at.
Tuhaflık, garib hareket.
Vasıta, tavassut.
İlim ve fenlerle tahsil olunan mâlumat. İrfan kazanmak.
maarif
Tahsil ile elde edilen ilim, malûmat, bilgi.
Meharet. Üstadlık. Hüner.
Marifetler. Mâruflar. Kültürler.
Çehrenin manzarada zâhir olan yerleri.
Bir memleketin okullarını ve tahsil ihtiyacını idâre ve te'mine çalışan bakanlık.
malum-u fazılane / mâlûm-u fâzılâne
"Faziletli şahsiyetlerinizce bilinen" anlamında Üstada yönelik bir ifade.
malum-u fazılaneleri / malûm-u fâzılâneleri
"Faziletli şahsiyetlerinizce bilinen" anlamında Üstada yönelik bir saygı ifadesi.
malum-u üstadane / malûm-u üstadâne
Üstadın bildiği gibi.
manzur-u üstadane / manzûr-u üstadâne
Siz Üstadımın nazarına, görüşüne.
meharet
Ustalık, beceriklilik, üstadlık. Meleke ve mümârese.
Kur'anda meharet: Hıfzın kuvvetiyle harflerin mahreçlerine riâyettir.
mehere
(Tekili: Mâhir) Mâhirler, ustalar, üstadlar. Hüner sahibi ve elinden iş gelen kimseler.
mir'at-ı üstad / mir'ât-ı üstad
Kur'ân hakikatlerini bir ayna gibi yansıtan Üstad.
mümarese
(Çoğulu: Mümaresat) Çalışarak meharet kazanmak, üstadlık etmek. Bir işe devam ederek ihtisas sahibi olmak.
Duruşmak.
mütehazlık
Üstadlık dâvâsı eden, fakat üstad olmayan kimse.
nabil
Ok yapan.
Üstad, hâzık kimse.
Irgaç.
nates
(Çoğulu: Entâs) Üstad, âlim.
nezd-i ali-i üstadane / nezd-i âlî-i üstadane
Siz Üstadın yüksek nazarında, yanında.
niyet-i üstadane / niyet-i üstadâne
Üstadın kendi niyeti.
şan-ı üstad / şân-ı üstad
Şanlı Üstadın hâl ve durumu, şan ve şerefi.
sinimmar
Ay, kamer.
Gece uyumayan erkek.
Harami.
Tar: Rum milletinden bir üstâdın adıdır. Numan bin Münzir için Hira'da bir köşk yapmıştı. Bunun bir eşini daha kimseye yapmasın diye Numan bin Münzir o köşkün üstünden attırıp öldürdü. (Ahter-i Kebir'den)
skolastik
Lât. Kurun-u vustâda (Orta çağlarda) Hristiyan âleminde, papazların dinî görüşüne ve onların baskısı altındaki dinî fikirlerine göre yapılan tedrisat usulü.
şuaat / şuâât
Işınlar, ışık hüzmeleri; Hz. Muhammed'in (a.s.m.) peygamberliğinin isbatına dair bir eser olup, 1921 yılında Üstad Said Nursî tarafından telif edilmiştir.
takdir-i üstadane / takdîr-i üstadâne
Siz Üstadımın övgüsü.
tevhid-i kıble
Sadece bir yere müteveccih olmak. Bir kıbleden başka kıble kabul etmemek.
Mc: Sadece bir üstad kabul etmek.
üstad-ı a'zam
En büyük üstad. Muallimlerin en üstünü ve reisi olan.
üstad-ı ali / üstad-ı âli
Şanı yüce, yüksek Üstad.
üstad-ı alikadr / üstad-ı âlîkadr
Kadir ve kıymeti büyük Üstad.
üstad-ı alişan / üstad-ı âlîşân
Şanı yüce üstad.
üstad-ı azam / üstâd-ı âzam
En büyük üstad; Peygamber Efendimiz (a.s.m).
üstad-ı aziz / üstad-ı azîz
Çok değerli Üstad.
üstad-ı ekber
Büyük üstad.
üstad-ı ekrem
Cömertlik, şeref ve izzet sahibi Üstad.
üstad-ı ezeliye
Varlığının başlangıcı olmayan üstad, öğretmen.
üstad-ı hakiki / üstad-ı hakikî
Gerçek ve asıl üstad; Kur'ân.
üstad-ı kader
Kader Üstadı; Allah'ın meydana gelecek hâdiseleri olmadan önce bilmesi, takdir edip, plânlaması demek olan kader ilmi, kader kalemi.
üstad-ı kebir
Büyük Üstad
üstad-ı kudsi / üstad-ı kudsî
Kutsal üstad, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (a.s.m.).
üstad-ı küll / üstâd-ı küll / اُسْتَادِ كُلْ
Herkesin üstadı. Her çeşit ilimde çok ileri bilgisi olan.
Herşeyin üstadı, hocası (Allah).
üstad-ı muallim
Öğretici üstad, öğretmen olan büyük âlim.
üstad-ı muazzam
Büyük üstad.
üstad-ı muazzez
Çok azîz, muhterem Üstad.
üstad-ı mübarek
Mübarek üstad.
üstad-ı mübelliğ
Tebliğ edici, irşad edip tanıtıcı ve bildirici üstad.
üstad-ı muhterem
Saygıdeğer Üstad.
üstad-ı mutlak
Her yönüyle üstad olan Hz. Muhammed (a.s.m.).
üstad-ı sani / üstad-ı sâni
İkinci üstad.
üstad-ı zülcelal / üstâd-ı zülcelâl
Celâl ve haşmet sahibi üstad; Cenâb-ı Allah.
üstad-ül beşer
Beşerin bütün insanlığın üstadı, hocası, daha bilgili ve ârif. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselam.
üstadane
Üstâda yakışır surette. Ustaca.
(Farsça)
Üstad gibi.
üstadi / üstadî
Üstadlık, ustalık.
(Farsça)
üstadiyet
Üstadlık; eğitici ve öğretici olma özelliği.
üstadü'l-beşer
Bütün insanlığın üstadı, hocası; Hazret-i Muhammed (a.s.m.).
üveysi / üveysî
Üstâdı, hocası olsun olmasın, hayatta veya vefât etmiş bir büyüğün rûhâniyetinden istifâde ederek, terbiye görerek yetişen, olgunlaşan kimse. Bu şekilde yetişme yoluna üveysîlik denir.
ya hazret-i üstad
Ey Üstad Hazretleri.
ya üstad-ı ekrem
Ey şerefli, çok cömert Üstad.
zat-ı üstadane / zât-ı üstadâne
Üstadın kendisi.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
maamafih
Ezae
dilber
Taklidi
اكمه
mahi
ruh-u revan
hicran-ı layezali
motograf
efike
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
üstad
Bölük
Dünyalar
pi
Tren
kale
Bahçe
ses
Güzel
menası'