Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Ökçe
ifadesini içeren
26
kelime bulundu...
akab / عقب
Topuk. Ökçe.
Bir şeyin hemen arkası.
Bir şeyin gerisinde olan zaman veya mekan.
Arka, art.
(Arapça)
Topuk, ökçe.
(Arapça)
akib
Ayağın ökçesi. Adamın evlâdı, evlâdının evlâdı.
ank
Kapı, bâb.
Güzel, hoş, gökçek olmak.
arkub
Ökçe siniri.
Yalan ve kötü söz.
azm-i akab
Tıb: Ökçe kemiği.
beha
Gökçek olmak, şirin ve lâtif olmak.
behi
Şirin, lâtif, gökçek.
bel
Ökçe. Ayakkabı altının topuğa rastlayan yüksek kısmı.
(Farsça)
besen
Şirin, lâtif, gökçek, hüsn.
carure / carûre
Kapı ökçesinin yeri.
dabiret-ül insan / dâbiret-ül insan
İnsanın ökçe siniri.
fedgam
(Çoğulu: Fedâgım) Güzel, gökçek kişi.
hafelleh
Ayaklarının uç kısmı birbirine yakın olup, ökçeleri uzak olan.
hebenka
Ayak parmaklarını dikip ökçesi üzerine oturmak.
inkılab ale-l a'kıb / inkılâb ale-l a'kıb
Ökçeler üzerine dönmek demektir ki, asker yürüyüşünde olduğu gibi, tam sağdan veya soldan geri dönmektir. İki ökçeyi birden yerinde çevirmek suretiyle inkılâb ale-l a'kıb, ayakları çaprazlaştırdığından yürümeyi imkânsız bırakır. Kur'an'da bu tâbir ya harbde firardan kinaye veya dinde irtidaddan meca
kevma
Büyük ökçeli dişi deve.
mahmuz
(Mihmaz. dan) Binilen hayvanın sür'atini arttırmak maksadıyla dürtme için potin yahut çizmenin ökçesine takılan demirden yapılmış âlet.
Kovanların çerçevelerine peteği tesbit etmek için kullanılan mâden tekerlekçik.
Bir yapıyı veya duvarı, dıştan beslemek için kullanılan dest
mu'kıb
Ökçeli ayakkabı.
müsta'tır
Kendine gökçek ve güzel kokular sürünen.
müteattır
Gökçek kokularla kokulanmış. Güzel kokular sürünmüş.
necran
Susuz.
Kapı ökçesi. ("süve" denir).
Yemen diyarında bir yerin adı.
paşna
Topuk, ökçe.
(Farsça)
pil
Topuk, ökçe.
(Farsça)
Çelik çomak oyunu.
(Farsça)
Çadır eteği tutturmada kullanılan küçük ağaç değnekler.
(Farsça)
ramişe
İyilik, gökçelik, hasene.
reyah
(Tekili: Râh) şaraplar.
Gökçek kokulu küçük bir kuyu.
tathim
Gökçek etmek, güzelleştirmek, tahsin.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
ram olmak
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
nümune-i imtisal
esmaü'l-hüsna
gaybbin
zeval
lütuf
esmaü'-hüsna
Ahı
muaheze
tegavvür
Şikib
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Ökçe
seddi
KÖS
Çeviri
şedide-i mehmuse
Ahı
Dilem
Loji
Madde alemi
Bu sayede