REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Sohbet ifadesini içeren 69 kelime bulundu...

merfu' hadis / merfû' hadîs

  • Sahâbe-i kirâmın (Resûlullah efendimizin sohbetinde yetişmiş mübârek arkadaşlarının); "Resûlullah'tan işittim, böyle buyurdu" diyerek haber verdikleri hadîs-i şerîf. Buna, hadîs-i mevsûl de denir.

aşina-yı bezm-i hak / âşina-yı bezm-i hak

  • Hak meclisinin âşinası; Kur'ân ve iman hakikatlerine dair yapılan sohbetlere aşina olan.

bezm

  • Sohbet meclisi. Muhabbet yeri. Yiyip içme, îş u nûş. Meclis. (Farsça)
  • Sohbet meclisi.

bezme

  • Muhabbet ve sohbet meclisinin bir köşesi. (Farsça)

ebu bekir-i sıddık

  • Asıl adı Abdullah, künyesi Ebu Bekir, lâkabı Sıddık ve Atik. Erkekler içerisinde Resul-i Ekreme (A.S.M.) ilk iman eden; bütün muharebelerde ona refakat eden; seferde, hazarda, bütün tehlikeli anlarda Peygamber Efendimizle (A.S.M.) beraber çalışmış ve onun en yakın Sahâbesi. Onun sohbetinden feyz alm

engel

  • İlik, düğme. (Farsça)
  • Sözü sohbeti çekilmeyen kaba kimse. (Farsça)

eshab-ı resulullah / eshâb-ı resulullah

  • Peygamberimizi görüp onun sohbetine erişme şerefini kazanmış mü'minler.

esmar

  • (Tekili: Semer) Masallar. Akşam sohbetleri.

feyz-i sohbet-i nübüvvet / فَيْضِ صُحْبَتِ نُبُوَّتْ

  • Peygamberimizin (a.s.m.) sohbetinin feyzi, bereketi.
  • Peygamberlik sohbetinin manevi zevki, bereketi.

hafif-ür ruh

  • Ruhu hafif olan, hoşsohbet.

hanekah / hânekâh

  • Tekke, dergah. İrşâd (doğru yolu gösterme) ve sohbet ile insanları olgunlaştırma hizmetlerinin yapıldığı yer.

hasbıhal

  • Söyleşi, sohbet.

hassa-i sohbet

  • Sohbetin kendisine mahsus özelliği; Peygamber (a.s.m.) sohbetinden gelen tesir.

helva sohbetleri

  • Eskiden kış mevsiminin başlıca eğlencelerinden biriydi. Bu eğlenceler, her sınıf halk arasında rağbetteydi. Devlet erkânı, vükelâ, zengin konak sahibleri ve orta halli halk kendi imkânları ölçüsünde helva sohbetleri düzenler, eş ve ahbabına ziyafetler verirdi. Vükelânın düzenlediği sohbetler tantana

hem-sohbet

  • Birbiriyle konuşan, sohbet eden, arkadaş. (Farsça)

hemdem / همدم

  • Arkadaş, yakın dost, sohbet arkadaşı. (Farsça)

hemsohbet / هم صحبت

  • Sohbet arkadaşı. (Farsça - Arapça)

hitamuhu miskün

  • Onun mühürü (sonu) misktir, meâlinde Mutaffifîn Suresi'nin 26. âyetinden bir kısımdır. Onda Cennet nimetlerinden bahsedildiği gibi, bu kelâm tatbikatta sözün, sohbetin sonunu hoş ve güzel sözle bitirmeğe denilir.

hoşsohbet / خوش صحبت

  • Konuşması tatlı, sohbeti güzel. (Farsça)
  • Sohbeti tatlı.
  • Tatlı sözü, sohbeti tatlı. (Farsça - Arapça)

imameyn / imâmeyn

  • İki imâm. İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe hazretlerinin ders ve sohbetlerinde yetişmiş olan İmâm-ı Ebû Yûsuf ile İmâm-ı Muhammed'e verilen lakab. İkisi de mezhebde müctehiddirler.

istishab / istishâb

  • (Sohbet. den) Yanına alma. Birlikte götürme, beraber götürme.
  • "Sohbet"den: Yanına alma, yanına alınma.

kurena

  • Bir padişâhın yakınında bulunan ve onun sohbetine iştirak edenler. Yakınlar. Arkadaşlar.

lezzet-i sohbet

  • Sohbetin verdiği lezzet.

medar-ı sohbet / medâr-ı sohbet / مَدَارِ صُحْبَتْ

  • Sohbet sebebi, vesilesi.
  • Sohbet sebebi.

mübahase / mübâhase

  • Karşılıklı konuşma, fikir belirtme, sohbet.

muhabbet

  • Sevgi, sevme.
  • Sohbet. Ruhun, kendisinden lezzet duyduğu şeye meyletmesi. (Zıddı: Buğzetme ve adavettir.)
  • Sevgi, sohbet.

muhavere-i latife / muhâvere-i lâtife

  • Karşılıklı olarak yapılan güzel ve nükteli bir sohbet.

mumatala

  • Sohbet eder gibi karşılıklı konuşma.

münazara-i ilmiye

  • İlmî sohbet ve tartışma.

mürazeme

  • Yaş üzümü ekmekle yemek.
  • Yemekte sohbet etmek.

mürsel hadis / mürsel hadîs

  • Sahâbe-i kirâmın (Resûlullah efendimizin sohbetinde yetişen mübârek insanların) ismi söylenmeyip, Tâbiîn'den (Sahâbe-i kirâmı görüp, sohbetinde yetişen kimselerden) birinin, doğruca, Resûl-i ekrem buyurdu ki, diyerek bildirdiği hadîs-i şerîfler.

musahabat

  • (Tekili: Musahebe) (Sohbet. den) Sohbetler, konuşup görüşmeler.

musahabe / musâhabe / مصاحبه

  • Sohbet etme.
  • Karşılıklı sohbet etme, konuşma.
  • Konuşma, sohbet etme. (Arapça)

musahabet

  • Karşılıklı sohbet.

musahebe

  • Sohbet, söyleşi.
  • Görüşmek, sohbet etmek. Arkadaşlık.

musahib / musâhib / مصاحب

  • Beraber sohbet eden. Arkadaş. Arkadaşlık eden. Birlikte bulunan.
  • Sohbet eden, arkadaş.
  • Sohbet arkadaşı.
  • Arkadaş, sohbet arkadaşı. (Arapça)
  • Padişahın özel işlerine bakan. (Arapça)

musahip

  • Sohbet eden, arkadaş.

müstashab

  • (Sohbet. den) Birine yanında arkadaş olarak bulundurulan.

müstashib

  • (Sohbet. den) Beraber bulunduran, yanına alan.

müstashiben

  • (Sohbet. den) Beraber ve birlikte olarak. Yanında bulundurarak.

müzakere-i ilmiye

  • İlmi sohbetler, fikir alış verişleri.

nedim / ندیم

  • (Çoğulu: Nedmân - Nüdemâ) Sohbet arkadaşı, meclis arkadaşı.
  • Tatlı konuşan. Güzel hikâye anlatan.
  • Büyük kişileri hikâye ve fıkralarıyla eğlendiren.
  • Padişahların ve yüksek rütbeli devlet ricalinin sohbet arkadaşı. (Arapça)
  • Güzel hikaye anlatan. (Arapça)

nekre

  • Belirsiz olan.
  • Çıban ve yaradan çıkan kan ve irin.
  • Garip ve gülünç fıkralar.
  • Hoş sohbet ve hazır cevap kimse.
  • Gr: Belirtilmemiş isim, neye delâlet ettiği belli olmayan (harf-i tarifsiz) isim.

neva

  • Bir yerden bir yere nakletmek.
  • Hıfzetmek, korumak.
  • Sohbet etmek.

nübüvvet yolu

  • Tasavvufta insanları Allahü teâlânın sevgisine, rızâsına kavuşturan iki yoldan birincisi ve en üstünü. Velî bir zâtın sohbetinde yetiştikten sonra arada sebeb ve vâsıta olmadan feyzin, kalb bilgilerinin asıl'dan yâni Resûlullah efendimizden alındığı yol. Allahü teâlânın rızâsına kavuşturan ikinci yo

saff-ı sahabe

  • Hz. Muhammed'i görmüş ve onun sohbetinde bulunmuş olan mü'min kimselerin oluşturduğu ilk insanlar.

sahabe / sahâbe / صحابه

  • Hz. Muhammed'in sohbetlerine katılan müslüman. (Arapça)

sahabet

  • Sâhib olma, sâhib çıkma.
  • Sohbetinde bulunmuş olma.
  • Yardım etme, koruma, arka olma.

sahabi / sahâbî / صحابى

  • Hz. Muhammed'in sohbetlerini katılan müslüman. (Arapça)

sahib / sâhib

  • (Sohbet. den) Sohbet edilen kimse.
  • Bir şeyi koruyan ve ona mâlik olan.
  • Bir iş yapmış olan.
  • Bir vasfı olan.
  • Sahip, koruyucu, sohbet arkadaşı.

sebükruh

  • Hafif ruhlu. (Farsça)
  • Zarif ve şen olan. Hoşa giden, hoş sohbet. (Farsça)
  • Mc: Lâübâli. (Farsça)

şeref-i sohbet

  • Sohbette bulunma şerefi.

sohbet-i bakiye / sohbet-i bâkiye

  • Sonsuzluk sırrına erişmiş sohbet.

sohbet-i dünyeviye-i siyasiye

  • Dünyaya ilişkin siyasî sohbet.

sohbet-i gül

  • Gül sohbeti.

sohbet-i hassa

  • Özel sohbet ve yakınlık.

sohbet-i ihvan

  • Din kardeşleri ile faydalı hakikatlar üzerine sohbet etmek.Resül-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm buyurmuştur ki: Üç şey müstesna, dünyada rahat yoktur:1- Tilâvet-i Kur'an2- Münacat-ı Rahman3- Sohbet-i İhvan.

sohbet-i imaniye

  • İmanî sohbet etmek.

sohbet-i irfaniye / sohbet-i irfâniye

  • İlim ve bilgi kazandıran sohbet; gerçeğe ulaştırıcı sohbet.

sohbet-i mahsusa

  • Özel sohbet.

sohbet-i manevi / sohbet-i mânevî

  • Mânevî sohbet.

sohbet-i nebevi / sohbet-i nebevî

  • Peygamberimizin (a.s.m.) sohbeti.

sohbet-i nebeviye

  • Peygamber Efendimizin (a.s.m.) huzuruna gelip ondan ders alma, onunla sohbet etme.

sohbet-i nübüvvet

  • Peygamberimizin (a.s.m.) sohbeti.

sohbet-i suriye

  • Şeklen yapılan sohbet.

sükala'

  • (Tekili: Sakil) Ağırlar. Kabalar. Çirkinler. Sözü sohbeti çekilmeyen kimseler.

tabiin / tâbiîn

  • Hadîs-i şerîflerle medhedilen, Eshâb-ı kirâmdan sonra gelen şerefli nesil. Eshâb-ı kirâmı görüp, onların sohbetinde bulunanlar.

tebe-i tabiin / tebe-i tâbiîn

  • Peygamber efendimizin Eshâbını gören ve sohbetinde bulunmakla Tâbiîn denen büyükleri görmekle şereflenenler.

tenadüm

  • (Nedem. den) Birbiriyle konuşma. Sohbet.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın